Tatiller, günlük hayatın koşuşturmasından uzaklaşıp huzur bulma arayışıdır. Ancak bu özel zamanların, hayatı kökten değiştirebilecek olumsuz olaylara sahne olabileceği çoğu zaman akla gelmez. Tatil planları genellikle bir keyif projesi gibi görülse de, karşılaşılabilecek olası riskler göz önünde bulundurulmalı, güvenliğin her şeyin önünde geldiği unutulmamalıdır.
Tatiller, insanların günlük hayatın stresinden uzaklaşıp huzur aradığı zamanlardır. Tatil planları her zaman ani bir karar ile yapılmaz. Bireyler, aileler veya gruplar, verdikleri karar doğrultusunda bütçelerine göre bir tatil planı yapar. Genellikle yaz ve kış ayları, kişilerin inisiyatifleri ile ve hoşlandıkları çerçevede planlanır. Hiç kimse tatile çıkarken beklenmedik olaylarla karşılaşacağını düşünmez. Ne düşünebilir? Belki bir hırsızlık olayı, belki hasta olma durumu veya en kötüsü bir kazaya karşı hazırlıklı olmayı hesaba katar, alabildiği kadar tedbir alır.
Otel yangınları, beklenmedik anda hayatları altüst edebilecek durumlar arasındadır. Geçmişte yaşanan acı olaylar bu gerçeği defalarca gözler önüne sermiştir. 2017 yılında Las Vegas’taki ünlü otel yangını ve 2022’de Hindistan’da bir otelde çıkan yangında hayatını kaybeden onlarca kişi, bu konuda farkındalığın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Türkiye’den de Bolu’da yaşanan yangın faciası, insan hayatının küçük ihmallerle nasıl büyük bir riske atılabildiğini bir kez daha acıyla hatırlatmıştır.
Yangın güvenliği, otellerin en temel sorumluluklarından biridir. Algılama sistemlerinden tahliye planlarına, yangın söndürme ekipmanlarından eğitimli personele kadar her adım, insan hayatını korumaya yöneliktir. Bununla birlikte, yangın merdivenlerinin her zaman açık ve erişilebilir olması, acil çıkışların engellenmemesi, elektrik tesisatlarının düzenli bakımları gibi konular küçük gibi görünen ancak hayati öneme sahip detaylardır. Otellerde kullanılan inşaat ve dekoratif malzemelerin yanmaz özellikte olması, bir yangının başlangıçta kontrol altına alınmasında önemli rol oynar.
Misafirlerin konfor ve güvenliği arasında bir denge sağlamak, otel yöneticilerinin başarısını belirler. Ancak bu dengeyi güvenlikten ödün vererek kurmak mümkün değildir. Yangın güvenliğine dair alınacak her önlem, sadece can kayıplarını önlemekle kalmaz; aynı zamanda otelin itibarını koruyarak, gelecekte yaşanabilecek olumsuzlukların da önüne geçer.
Yangınlarla dolu bir dünyada, ihmallerin bedelini masum hayatlar ödememelidir. Tatil, mutluluğun ve huzurun adresi olmalı, felaketlerin değil. Bu nedenle her otel, 'önce güvenlik' ilkesini benimsemeli, misafirlerinin hayatını koruma sorumluluğuyla hareket etmelidir.
Tatil, mutluluğun ve huzurun arandığı bir mola olmalı, acının adresi değil. Ancak ihmal, bir kıvılcımı tatili felakete çevirebilir. Yangın sadece duvarları değil; hayalleri, hayatları ve umutları da yakar. Bir canın bedeli hiçbir ihmalle açıklanamaz. Güvenlik, insan hayatına duyulan saygının en somut ifadesidir. Her otel, sadece konfor değil; güven dolu bir yuva olmalıdır. 6 Şubat Depreminde yaşananlar ve özellikle İsias Oteli ile ilgili güvenliksiz bir inşaatın sonuçları; Türkiye’de depremden etkilenen bölgelerde kaybettiğimiz tüm canlar yanında “Şampiyon Meleklerimizi” de unutmuş değiliz.
Böylesine üzüntü verici olayların gelecekte yaşanmaması temennimizdir. Bolu’daki yangında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diliyoruz. Gidenleri geri getiremeyiz, ama gelecekteki acıları önlemek elimizde. Çünkü her can kutsaldır ve korunmayı mutlaka hak eder.
Bu güne söz mü? “İhmaller, yangından daha hızlı yayılır.”