Tehlike , siyonizmden çıktı . Tüm İsraildekilerini ve hempalarını kapsadı .
“Kurtarılmış topraklar “ safsatası , din kitaplarında yazılan saçmalıkların , bir bölümü .
Bu , şimdi mi çıktı ?
Din kitapları yazılalı beri , dünyada bilinmekte .
Yahudi lobisi , Beyaz Saray’ın mutfağında , hem ABD için , hem de Amerikanın borusunu öttürdüğü müttefiklerine , yedirecekleri yemekleri pişirmekle meşgul .
Gazi Mustafa Kemal’in haklılığı , her geçen gün değil .
Her geçen saniye , ortaya çıkmaktadır .
Hangi konuda , derseniz ?
Konu , çok .
Fakat , işleyeceğimiz konu , İsrail Devletinin kurulması .
Gazi , buna hep karşı çıktı .
Türkiye Cumhuriyetinin , bakiliği açısından , bölgede bir Yahudi devletinin kurulmasını , büyük bir tehdit olarak görüyor ve hep karşı çıkıyordu .
Bunu aşmak için , Amerika , Mussiri zırhlısının, İstanbul’u ziyaretini , bir fırsat bilip , kaleyi içeriden fethetmenin yollarını aradı ve buldu .
Türkiye , NATO’ya girerek , onların tarzına göre “Küçük Amerika “ olacaktı .
Bunda , başarılı oldular .
1949‘da , İnönü , giderayak , İsrail’i tanıdı .
1950‘de , gelir ayak , Menderes , diplomatik ilişki kurarak , büyükelçi atadı .
10 yıllık Menderes Hükümetlerinde , Türkiye’nin ekonomisi , tarımı , sanayisi ve en önemli , milli savunması , Amerika ve NATO’ya havale edildi .
Bu konuda , Prf. Türkkaya Ataöv’ün kitaplarında her bilgi bulunmaktadır .
Kıbrıs ayağına , bu pencereden bakacak olursak!
Adadaki , iki halk arasında , ENOSİSE bağlı olarak çıkan çatışmalarda . Nato bir çözüm şekli bularak , ortaklık cumhuriyetini kurdu .
Garanti ve İttifak Anlaşmalarına , karşı çıkan Makarios’a .Türkiye’nin müdahalesine , izin verilmeyeceği garantisi verilerek , ikna edildi .
Çünkü , bu garantiyi verenler , Türkiye’nin , adaya çıkacak güçte olmadığını biliyorlardı .
Türk Silahlı Kuvvetlerinin , envanterini biliyorlardı.
Türkiye , eli kolu bağlı hale getirilmişti .
Dün , TMT’nin , kuruluş yıldönümü kutlandı .
Çağrılı olarak , ben de gittim . 11 yıl gettolarda direnen , bizim nesilden , bir elin parmakları kadar bile değildik .
O direnişçileri , iki gurupta toplamak mümkün .
Birinci grup . Türkiye’de eğitim gören , 63 öncesi grup .
İkincisi ise , 63’ le birlikte , babalarının ve abilerinin direnişlerine katılan , daha genç olanlar .
Burada , bir şerh düşmek isterim .
Ankara’ya , eğitime giden TMT mensuplarına söylenen :
“Siz , 24 saat dayanın , 25’ inci saatte biz oradayız .”
Fakat , bu olmadı . Olamadı . Oldurtmadılar .
Türkiye , buna , hazırlıklı değildi .
Çünkü , savunma sanayii , bağımlı hale getirilmişti.
Kim , tarafından ?
Menderes Hükümetleri , tarafından .
Anlaşmalara , müdahale şartı konmuş , konmasına da , o müdahaleyi yapacak gücü , bağımlılaştırmıştır .
Tabii , bunun acısını , Kıbrıs Türk Halkı , 11 yıl , her türlü cefayı çekerek , yaşamıştır .
Bunun ezikliği altında da , 1964‘ te ABD Başkanı Jhonson’dan aldığı mektupla , İnönü :
Dış politika , hata kaldırmaz .
Tırnağınızı kaptırırsınız , kurtarmaya çalışırsınız, bir de bakarsınız ki , kolunuz gitmiş .
TMT ve 63‘te katılarak , mücahit ordusunu teşkil eden tüm Kıbrıs Türk Halkının direnmesi, sonuç vermemiş olsa idi , adada tek bir Türk kalır mıydı ?
Mücahit Kıbrıs Türk Halkı .
20 Temmuz’a giden yolun , kilometre taşlarını döşemiş . Rahmetli Ecevit de son kilometre taşını koyarak , özgürlüğün kapısını açmıştır .
Mücahit Kıbrıs Türk Halkını , itibarsızlaştırma girişimleri , gafletten öteye gidemez .
Geçmişini bilmeyen , geleceğini çizemez .
Tarih , bunun örnekleri ile dolu .
