Rum Yönetimi lideri Nikos Hristodulidis, BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart ile veda görüşmesinde bir araya geldi.
Rum Yönetimi lideri Nikos Hristodulidis, BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart ile
yaptığı veda görüşmesinde Kuzey Kıbrıs’ta tutuklanan 5 Rum vatandaşın durumunu yeniden gündeme getirdi. Hristodulidis, sınır kapılarının kapatılması taleplerini açıkça reddederken, çözüm için siyasi iradenin Türkiye’den gelmesi gerektiğini vurguladı. Görev süresi sona eren Stewart ise taraflara empati ve karşılıklı anlayış çağrısı yaptı.
Görüşmede, Rum kamuoyunda bazı siyasi çevrelerin dile getirdiği sınır kapılarının kapatılması çağrıları da gündeme geldi. Hristodulidis, EDEK, ELAM ve Mağusa Bölge Valisi Yiannis Karousos’un bu yöndeki çağrılarını açıkça reddetti. Rum Yönetimi lideri, “Kıbrıs Cumhuriyeti olarak insanların kuzeye geçişine hiçbir zaman engel olmadık. 2003 yılında kapıların açılması kararı işgal rejimi tarafından alınmıştı” ifadelerini kullandı.
Hristodulidis’in Basın Ofisi Müdürü Victor Papadopoulos, çıkmazın aşılabilmesi ve müzakerelerin yeniden başlayabilmesi için “gerekli iradenin Ankara’dan gelmesi gerektiği” konusunda tarafların mutabık kaldığını ifade etti. “Türkiye bu sürecin anahtarıdır” diyen Papadopoulos, BM Güvenlik Konseyi kararlarına bağlı olduklarını, BM temsilcilerinin de bu çerçevede hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
Görev süresi sona eren BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart, adadan ayrılmadan önce yaptığı veda açıklamasında uzlaşı ve empati çağrısı yaptı. “Kıbrıs’ta herkes acı çekti. Hiçbir taraf bu açıdan masum değil,” diyen Stewart, çözümün ancak tarafların birbirinin meşru kaygılarını dinlemesiyle mümkün olabileceğini söyledi.
Kıbrıslı liderlerle yaptığı son görüşmelerin ardından konuşan Stewart, BM’nin çözüm getiremeyeceğini ancak sürece her düzeyde destek sunmaya devam edeceğini belirtti. “BM’nin rolü, Kıbrıslılara çözüm bulmaları için kolaylaştırıcı olmaktır” dedi.
Stewart, adadaki halklar arasında temasın günlük yaşamda sürdüğünü, ancak siyasi düzeyde karşılıklı anlayışın hala zayıf olduğunu belirtti: “Her yıl milyonlarca insan geçiş yapıyor ve büyük sorunlar yaşamıyor. Ama resmi pozisyonlar arasında neredeyse hiçbir ortak nokta yok. Herkes ‘biz haklıyız’ diyor. Bu da zaten neyin eksik olduğunu gösteriyor.”