KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş imzasıyla yapılan açıklamada, 19 Ekim 2025 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle 19 Ağustos itibarıyla başlayacak seçim yasakları hatırlatıldı. Sendika, bu takvimin hem Eğitim Bakanlığı hem de hükümet tarafından bilindiğini ancak bugüne kadar öğretmen atamalarıyla ilgili hiçbir adım atılmadığını belirtti.
Açıklamada, özel eğitim ve rehber öğretmen kadrolarının 'bilinçli' olarak azaltılmasıyla başlayan sürecin, tüm öğretmen atamalarının durdurulmasına kadar vardığı kaydedildi. KTÖS, atamaların seçim yasaklarına bilinçli şekilde bırakıldığını ve geçici görevlendirmelerin bakanlık inisiyatifinde yapılmak istendiğini savundu.
Sendika, bu durumu “seçime dönük fırsatçılık” olarak niteleyerek, geçici görevlendirmelerin ardından seçim sonrası yapılacak kadrolu atamaların okullarda öğretmen değişimlerine ve kaosa yol açacağını belirtti. Pedagojik planlamanın sekteye uğrayacağına ve eğitimde sürekliliğin zarar göreceğine dikkat çekildi.
“Eğitim siyasi malzeme değil, anayasal haktır” vurgusunu yapan KTÖS, kamu okullarının toplum yararına hizmet etmesi gerektiğini ifade etti. Sendika, öğretmen atamalarıyla ilgili çözüm üretilmediği takdirde süreci kamuoyu önünde daha da sert bir dille eleştirmeye devam edeceklerini bildirdi.
BASIN AÇIKLAMASININ TAMAMI:
Başbakan ve Eğitim Bakanı seçim uğruna eğitimi gözden çıkarmıştır!
UBP–DP–YDP hükümeti ve Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, eğitimi siyasetin arka bahçesi olarak görmeye ve çocuklarımızın geleceğini seçim hesaplarına kurban etmeye devam etmektedir. Özel eğitim ve rehber öğretmen kadrolarının ilköğretim okullarından bilinçli şekilde azaltılmasıyla başlayan süreç, bugün tüm öğretmen atamalarının durdurulması noktasına evrilmiştir.
Bilindiği üzere, 19 Ekim 2025 tarihinde Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacaktır. Bu da demektir ki, seçim yasakları 19 Ağustos itibarıyla devreye girecek ve kamuda herhangi bir kadrolu atama yapılamayacaktır. Eğitim Bakanlığı ve hükümet bu takvimi en az sendikamız kadar net bilmektedir. Ancak ne yazık ki, bugüne dek hiçbir adım atılmamış, çözüm geliştirilmemiş, herhangi bir yasal veya idari planlama yapılmamıştır. 60 günlük seçim yasaklarının 40 güne indirilmesi gibi basit bir formül dahi gündeme getirilmemiştir.
Aksine, bu durum bilinçli olarak kullanılarak öğretmen atamaları ertelenmekte, böylece seçim yasakları sırasında yapılacak geçici görevlendirmelerin Bakanlığın inisiyatifine kalması istenmektedir. Bu durum, Başbakan Ünal Üstel ve Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu tarafından siyasi bir fırsat olarak görülmekte, partizanca menfaat aracı olarak değerlendirilmektedir.
Bunun adı seçime dönük fırsatçılıktır. Seçim öncesi atamalar yapılmazsa, okullarımız yüzlerce geçici öğretmenle açılacak ve seçim sonrasında yapılacak kadrolu atamalar yüzünden yüzlerce öğretmenin görev yeri tekrar değiştirilecektir. Bu ise eğitimde süreklilik ilkesini ortadan kaldıracak, pedagojik planlamayı altüst edecek ve yıl boyunca sürecek bir kaosa yol açacaktır.
KTÖS olarak soruyoruz: Eğitim Bakanı ve hükümet, eğitimde istikrarın öneminden bihaber midir, yoksa binlerce öğrenci ve yüzlerce öğretmen, siyasi hesaplar uğruna göz göre göre mi feda edilmektedir?
Eğitim bir siyasi malzeme değil, anayasal bir haktır. Öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve kamu okullarımız seçim hesaplarının değil, toplum yararının önceliğiyle yönetilmelidir. KTÖS olarak bu süreci dikkatle izlemeye devam edeceğimizi, atama süreciyle ilgili bir çözüm üretilmediği takdirde hükümetin ve Eğitim Bakanı’nın eğitimi açıkça seçim uğruna heba ettiği gerçeğini kamuoyuna ilan edeceğimizi duyururuz.