İsrail, Yunanistan ve Rumlar arasında yapılan üçlü toplantı sonrasında Hristodulidis yönetiminin rahatsız olduğu noktalar olduğu ortaya çıktı.

Rum basınına bilgi veren ‘üst düzey’ bir kaynağa göre ‘’İsrail'in yalnızca kendi siyasi, diplomatik ve jeostratejik çıkarları doğrultusunda’’ hareket etmesi, Rumlarda ‘öfke ve rahatsızlık’ yarattı.

“İsrail ve Türkiye arasında gerginliğin arttığı, her iki taraftan da askeri operasyonlar da dahil olmak üzere tehditlerin yükseldiği bir dönemde, Netanyahu hükümeti Kıbrıs ve Yunanistan'ı da işin içine çekmeye çalışıyor’’ ifadelerine yer verilen haberde şunlar kaydedildi:

“İsrail Başbakanı, kişisel çıkarlarını (popülerliği toparlanma çabalarına rağmen dibe vurmuş durumda) göz önünde bulundurarak, Türkiye'yi üç ülkenin de ortak düşmanı olarak göstermeye çalıştı...''
Rum basını edindiği bilgilere göre Rumlarda şu başlıklarda rahatsızlık ve öfke hakim;

1. Netanyahu'nun açıklamaları: İsrail Başbakanı’nın Türkiye'ye ‘Ülkelerimiz üzerinde imparatorluklarını ve egemenliklerini yeniden kurabileceklerini düşünenlere şunu söylüyorum: Unutun bunu. Bu asla olmayacak’ göndermesi yapması. Bu açıklama Kıbrıs ve Yunanistan'ı bir araya getiren bir ifade olarak algılandı.

2. Ortak Bildiri: Üçlü görüşmenin sonuçlarının yalnızca ortak bildirinin üzerinde mutabık kalınan metniyle sınırlı kalması gerektiği görüşü de mevcuttu. Yani, üç liderin açıklamaları bile sapmamalı ve yalnızca ortak bildiride yer alanlarla sınırlı kalmalıydı.

Ancak Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakereleri yeniden başlatmak için yeni bir çaba sarf edildiği göz önüne alındığında, üçlü formatın Türkiye için bir tehdit olarak sunulmasına neden olan haberlerin yapılmasına ortam hazırlandı.

3. Hedeflenen yanlışlıklar: Seçici ve hedefli sızıntılarla İsrail'de üç ülke arasında ortak bir tugay kurulacağına dair söylentiler yayıldı.

4. IDF duyurusu: Ortam sakinleşirken, İsrail Silahlı Kuvvetleri Kıbrıs ve Yunanistan ile askeri bir anlaşma imzalandığına dair tek taraflı bir açıklama yaptı.