MÜZAKERELERE HER AN BAŞLAYABİLİRİZ!

Rum lider Hristodulidis, Kıbrıs sorununun çözüm içeriğine yönelik uluslararası ilginin arttığını savunarak, müzakerelere her an başlanabileceğini söyledi.

Rum lider Hristodulidis, Kıbrıs sorununun çözüm içeriğine yönelik uluslararası ilginin arttığını savunarak, müzakerelere her an başlanabileceğini söyledi.

AB’nin artık bölgenin önemi, anlamı ve rolünü anladığını dile getiren Rum lider Hristodulidis, bölgenin aynı zamanda ABD’yle bir yakınlaşma noktası teşkil ettiğini ve ABD’nin de geniş kapsamlı iş birliği perspektiflerine ilgi gösterdiğini söyledi.
Hristodulidis, “Kıbrıs sorununda Amerikan müdahalesine dair işaretler var mı? Bunun Gazze ve Ukrayna'daki önceki müdahalelere benzemesinden ne kadar endişelisiniz?” sorusuna ise özetle şu yanıtı verdi:

“Amerikalıların müdahalesine ilişkin herhangi bir işarete sahip olmadığımız gibi Kıbrıs sorununda müdahaleye ilişkin olarak bize en ufak bir imada bile bulunmadılar. ABD’yle Kıbrıs sorununa ilişkin gerçekleştirilen görüşmeler bölge hakkındaki tartışmalar, Kıbrıs’ın ABD’nin bölgedeki öngörülebilir ve güvenilir bir ortağı olmayı sürdürmesiyle ilgili geniş çerçeveye dahildir. Ve ben bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kıbrıs sorununa Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler veya Türkiye arasındaki münferit bir anlaşmazlık meselesi olarak değil de, geniş bölgenin bir meselesi olarak yaklaşılması başarıdır.”
Hristodulidis sözlerini şöyle sürdürdü:

“BM kararlarına yapılan atıflar, otomatik olarak Kıbrıs sorununun çözüm şeklini de tanımlıyor. Söz konusu kararlara seçenekmiş varmış gibi yaklaşamazsınız. Gayri resmi zaman takvimi konusuna gelecek olursak ise, böyle bir şey ele alınmadı. Zaman takvimleri denendi ve başarısız oldu. Guterres’in varlığı sürece yardımcı oluyor çünkü Guterres bir AB üye devletinin lideriydi. AB’nin nasıl işlediğini biliyor olduğundan varlığı şüphesiz olumludur. Bunun haricinde eğer siyasi irade varsa, Guterres’in görevden ayrılmasından önce de çözüm olabilir. Her şey siyasi irade ve hazırlık meselesidir ve biz kendi açımızdan tamamen hazırız.”
Hristodulidis, “Tüm bu hamleler Türkiye’yi değiştirebilir mi yoksa Kıbrıs sorununda daha da mı sertleştirecek?” sorusuna özetle şu yanıtı verdi:

“Biz kesinlikle Türkiye’nin ne yaptığına göre hareket etmiyoruz ve hiçbir şeye de sıfır toplamlı oyun (zero sum game) gibi yaklaşmıyoruz. Biz olumlu bir yaklaşım temelinde faaliyet gösteriyoruz ve Türkiye’ye yönelik mesaj da Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yalnız başına olmadığıdır. Kıbrıs Cumhuriyeti güvenlik konusunu ileriye götüren iş birliklerinin ve ittifakların bir parçasıdır ve bu kuşkusuz çok önemlidir.”

Türk tarafının siyasi eşitlik talebinin sorulması üzerine Hristodulidis özetle şu yanıtı verdi;

“Siyasi eşitliği hiçbir zaman sorgulamadık. Sorgulamayı, siyasi eşitliği, egemen eşitlik olarak yorumlayan Sayın Tatar yaptı. Siyasi eşitlik, BM kararlarında kayda geçirildiği üzere, bizim tarafımızdan hiçbir zaman sorgulanmadı. Sayın Erhürman’ın kamuoyunda yaptığı açıklamalarla ilgili olarak ise yönetim konusunun Kıbrıs sorununun altı başlığından biri olduğunu ve bunların tümünü Kıbrıs sorununun çözümü amacıyla bir bütün olarak ele almamız gerektiğini belirtmem gerekir. Ve müzakerelerin en kısa sürede yeniden başlamasını umuyorum. Bu kendisine de ilettiğim tezdir. Kıbrıslı Türkler açısından yönetim, Kıbrıslı Rumlar açısından da garantiler ve güvenlik konuları önemlidir. Ancak biz bunları müzakerelerin yeniden başlaması için ön şart olarak ortaya koymuyoruz. Her şeyi karşılıklı (çapraz) müzakere yoluyla çözmemiz gerekecek.”

Bir soru üzerine, siyasi eşitliğin Erhürman tarafından farklı yorumlanmadığını kaydeden Hristodulidis, konunun ortak açıklamada çok net olduğunu söyledi. Hristodulidis “Sayın Guterres, nasıl sorunun nasıl çözülebileceğine dair yol göstererek, üzerinde anlaşmazlık olan temel konuları kayda geçirdi. Ben müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı noktadan başlamaya hazırım” yanıtını verdi.


Bu haber 13 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER