Salı günleri saat 16.00’da ADA TV’de...

Salı günleri saat 16’da ekranlara gelen KAMPÜS programını Ahmet Hayta Yılmaz hazırlayıp sunarken programın kameramanlığını ve yönetmenliğini ise Ozan Temiz yapıyor. Programın daha akıcı ve içerikli gerçekleşmesi amacıyla, ekipte Verda Yeşim Palamut ve Oğuz Erarslan’da görev alıyor.


----------------

ADA: KAMPÜS programı uzun zamandır varlığını sürdürüyor ve ilgi çekmeye devam ediyor bu program kimin fikriydi ve hangi doğrultuda yola çıktınız?
Ahmet Hayta Yılmaz (AHY) : Programımızın fikir babası Genel Müdürümüz Nazmi Pınar’dı. Bizde bize bu program ilk teklif edildiğinde biraz korktuk açıkçası. Çünkü kitlemiz belli ve onları tatmin edebilme korkusu vardı içimizde. Fakat başardığımıza inanıyorum. Şuanda program sadece üniversite kampüslarında değil. Üniversite öğrencilerinin bulunduğu tüm aktivitelerin içinde, buna ev hayatı da dahil.

ADA: Programınızda yenilikler var mı? daha doğrusu ilerisi hakkında ne düşünüyorsunuz?
AHY: Tabii ki yenilikler var. Mesela şu an da okullar tatil ve bizde tatil programı yapıyoruz. Öğrencilerin uygun fiyatta yapabilecekleri tatil fırsatlarını gösteriyoruz ve yeni sezonda programı Kıbrıs dışına taşımaya düşünüyoruz. Türkiye ve Avrupa da ki Kıbrıs Türk öğrencilerin, üniversitedeki yaşamlarını ekranlara taşımayı düşünüyoruz.

ADA: Programınızın Kıbrıs’taki programlar arasındaki yerini nasıl değerlendirirsiniz?
AHY: Açıkçası programımızın diğer programlarla arasındaki en büyük fark, aynı tarzda hiçbir programın olmaması. Açıkçasıda ADA TV deki KAMPÜS programını da diğer hiçbir kanallardaki programlarla şuan da kıyaslayamıyorum.

ADA: KAMPÜS’ün hedef kitlesi kim? Kimlere hitap ediyorsunuz?
AHY: Aslında üniversite öğrencilerine diye düşünmüştük ilk başladığımızda, ancak şuanda milletvekilleri bile program hakkında yorum yapıyor. Bu benim çok hoşuma gidiyor.

ADA: KAMPÜS gibi lider bir program, kimlerle ortaya çıkıyor, kaç kişilik bir ekip söz konusu?
AHY: Programımız tabii ki 1 kişiyle olmayacak bir program. Biraz öncede bahsettiğim gibi, bizim farkımız çok sağlam bir ekip ruhuna sahip olmamız. Kıbrıs’taki diğer programlarla en büyük farkı da, sadece KAMPÜS programı için sunucusu, yapımcısı, kameramanı, halkla ilişkiler ve reklâm sorumlusu, montajcısı ve tabii ki genel yayın yönetmeniyle tam bir ekip çalışması sağlıyoruz. Bu saydığım kişiler sadece bu program için çalışmaktadır, açıkçası bu Kıbrıs ta pek görülmeyen bir şeydir.

ADA: Programınız zor ve keyifli yönlerini anlatımsınız?
AHY: Zor yönü aslında pekte yok. Zevk alarak yaptığım bir program. Tabii ki Kıbrıs sıcaklarını düşünmezsek… Keyifli yanını saymaya kalsam galiba süremiz ve sizin sayfalarınız da yetmeyecek. Mesela size bir örnek veriyim, Kıbrıs’ın bence asıl öneli sorunlarından bir tanesi olan öğrencilerle konuşup onlarla tanışmam.

ADA: Unutmadığınız ve hiç aklınızdan çıkmayacak bir programınızı anlatır mısınız?
AHY: Vallahi hangisi anlatıyım ki? Ama en enteresanı kameramanım Ozan’la birlikte öğrencilerle Lefkoşa Girne yolu üzerinde otostop çekiyorduk. Orda anlatmak istediğimiz öğrencilerin otostopla koca bir üniversite hayatını bitirebildiğiydi. Tabii enteresan, unutamayacağım olay ise, duran araba bizi görünce bir anda panikledi, çekmeyin kardeşim diyerek üzerimize yürüdü. Tabi biz derdimizi anlatıncaya kadar şoförden çoktan kalayı yiyip Ozan’la bakışıp kaldık.

ADA: KAMPÜS gibi bir programın çekiminde zorluklar ve keyifli yönlerini bize anlatır mısınız?
Ozan Temiz (OT): Girne Amerikan Üniversitesi’nde bize yardımcı olmak üzere gelen, halkla ilişkiler departmanından bir bayan vardı. Yalnız bir süre sonra, kontrolü eline alıp, şunu çekin, bunu sorun, bununla röportaj yapın, hatta ve hatta çekimden sonra, yayınlanmadan önce getirin ben izleyeceğim demişti. Hayta ile defalarca göz göze gelmiştik. Neredeyse çekimi bırakıp programı terk etmeyi düşünmüştük. Ama Hayta ne yapıp edip kadını kafamızdan uzaklaştırmıştı. O gün unutamadığım en zor günlerden biriydi.

ADA: Size son sorum, sadece Hayta ve KAMPÜS diyorum. Yorumlarınızı bekliyorum.
OT: Keyifleri saymakla bitmeyeceği için, ben sadece zor yönlerinden bahsetmek istiyorum. Kıbrıs gibi bir bölgede olduğumuz için, sıcaklık iş yapmada engel oluyor. Hayta gibi bir adamla uğraşmak, bu adamla çalışmak keyifli, ama bir o kadar da zor. Bazen bitmek bilmeyen anons tekrarları ve de omzumda kamera varsa tam bir çileye dönüşüyor.