Yavaşlatılmış, süratlendirilmiş, yoğunlaştırılmış

Bu başlık, sizlerde ne çağrı yapıyor diye sormayı düşündüm, sonra vazgeçtim. Çünkü Kıbrıs müzakereleri dendi mi, hemen hemen herkes bu üç kelimeyi tanımıştır, neyi çağrıştırdığını öğrenmiştir.

Bu başlık, sizlerde ne çağrı yapıyor diye sormayı düşündüm, sonra vazgeçtim.
Çünkü Kıbrıs müzakereleri dendi mi, hemen hemen herkes bu üç kelimeyi tanımıştır, neyi çağrıştırdığını öğrenmiştir.

1968’de, Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde başlatılan Kıbrıs’ta çözüm arayışı müzakereleri zaman içinde yavaşlatılmış, ertelenmiş, kesilmiş, yeniden başlatılmış, süratlendirilmiş ve şimdi de yoğunlaştırılıyormuş. Taraflar, yoğunlaştırılması için karar almış ve müzakereciler daha sık görüşeceklermiş.

BM Genel Sekreterinin Özel Kıbrıs danışmanı, Avustralya’nın eski Dış işleri Bakanı, Alexander Downer de Rumları uyarmış.
Rum medyasına göre, AKEL’cilere, “Kırmızı uyarı” da bulunmuş ve demiş ki, “Türkiye sürpriz girişimlerde bulunabilir, uluslararası konferansla karşı karşıya kalabilirsiniz”.
Amma da önemli ve anlamlı uyarı ha!

Hatırlamaya çalışıyorum da bir türlü bulamıyorum kaç arabulucu, koordinatör, danışman, gözlemci geldi geçti bu Kıbrıs müzakereleri masasından.
Nice beyanatlara, açıklamalara, uyarılara tanık olduk. Nice umut pompalayıcı müjdeler işittik. Yılsonuna çözüm, 2000, 2004 çözüm ve anlaşma yılı olacak!
Olmadı. Hepsi de boş çıktı.

İnsanlar aldatıldı, halen aldatılıyor.

Çok formüller, BM, Kanada planları, güven artırıcı önlemler paketleri sunuldu her iki halkın temsilcilerinin önlerine. Butros Gali ve Annan planları sonuncularını oluşturdu. Türkler Annan Planına, tüm istediklerini-arzuladıklarını gerçekleştiremeyeceğini bildikleri halde EVET dediler. Rumlar da ezici çoğunlukla HAYIR dediler. Hem de bu plan uzun yılların, yoğun çalışmaların, masrafların, emeklerin ve daha öncekilerin çok daha geliştirilmişi olmasına rağmen.
Downer, sıradan biri değil. Bilgili, tecrübeli, yetkili biri. Sürpriz girişimler gelebilir Türkiye’den diyorsa bir bildiği mutlaka vardır. Ama açıklamıyor, ayrıntıya girmiyor.
Akla ilk gelenler, bana göre:

Terk edilmiş, hayalet kasabası denilen eski turistik Maraş bölgenin açılarak, eski sahiplerine geri verilmesi,
Türkiye’nin deniz ve hava limanlarını Kıbrıs gemilerine ve uçaklarına açması
Kıbrıs’tan sembolik miktarda asker çekmesi
Sınır ve tampon Yeşil Hat civarındaki bazı köyleri Rumlara iadesi
Karşılığında Kıbrıs Türklerine uygulanan ambargoların kalkması, serbest ticaret tüzüğünün aynen uygulanması

Eski Uluslararası Lefkoşa uçak alanının iki halkın kullanımına açılması
Kıbrıs konusunda 5 li bir Konferansın Ankara’da ve Atina’da veya Brüksel’de yapılmasını Türkiye’nin teklif etmesi olabilir mi? Sizler ne düşünüyorsunuz?
Bunlar dışında acilen gündeme alınması ve çözümlenmesi gerektiğine inandığı diğer konuları da derhal müzakereye hazır olduğunu Türkiye açıklayabilir mi?
Kozlarını ve elindeki kartlarını Türkiye mutlaka yakında açıklayacaktır. Rumlar hazırlıksız yakalanmasın diye mi Downer kendilerini uyarmıştır?
Bekleyip göreceğiz.

Yakında kokusu çıkar ve olup bitenleri, her zaman olduğu gibi Rum medyasından ve siyasi liderlerinden öğreniriz.



Bu haber 158 defa okunmuştur

:

:

:

: