TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete: Mevcut şartlarda rekabet edebilirlik gücünü artıracak, Kıbrıs’ta yatırım yapmak isteyenlere uygun ortam sağlayacak bir dizi çalışma yapılabilir.
TC - KKTC İş Konseyi Eş Başkanı, KTTO Başkanı Günay Çerkez: Siyasi koşullar ne olursa olsun ekonominin sürdürülebilir bir yapıya oturtulması gerekir.
KTTO Başkanı Ali Çıralı: KKTC’nin bugünkü durumunu bir cümle ile Dünya Bankası Raporu özetlemektedir: Yardıma muhtaç ekonomi. Ya yeniden yapılanılacak ya da çözüme kadar patinaj yapılacak.
KKTC’nin hedeflediği ekonomik ve sosyal gelişimi başarması ve sahip olduğu potansiyeli gelecekte daha etkin bir şekilde hayata geçirmesi için gerekli stratejilerin belirlenebilmesi amacıyla gerçekleştirilen “KKTC Gelecek Stratejileri Konferansı”nın sonuç raporu bugün KKTC makamlarına takdim edildi.
Türk Ekonomi Bankası’nın (TEB) Türk-KKTC İş Konseyi ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ile işbirliği içinde 24 Mayıs 2010’da gerçekleştirdiği konferansa ilişkin rapor, TEB Genel Müdürü Varol Civil ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Halim Mete’nin katılımı ile Girne Mercure Otel’de gerçekleştirilen törende Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Müsteşarı Ömer Köseoğlu’na sunuldu.
Törene, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Kaya Türkmen, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Müsteşarı Ömer Köseoğlu, TEB Genel Müdürü Varol Civil, TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete, TC - KKTC İş Konseyi Başkanı Mustafa Fethi Gürbüz, TC-KKTC İş Konseyi Eş Başkanı, KTTO Başkanı Günay Çerkez ve Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı katılarak birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından KKTC Gelecek Stratejileri Konferansı’nın uygulama sonuçları aktarıldı.
YAN SANAYİ ÜRÜNLERİ DESTEKLENMELİ
Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçi Kaya Türkmen konuşmasında, KKTC’deki ekonomik faaliyetlerin turizm, eğitim gibi hizmet sektörlerinde ve ithalat ağırlıklı ticaret işlemlerinde yoğunlaştığından mevcut hizmet sektörlerinin ihtiyaçlarının ülke içerisinden de temin edilmesine yönelik yan sanayi ürünlerinin desteklenmesinin önem arz ettiğini söyledi.
KKTC ekonomisinin istikrarlı bir yapıya kavuşturulabilmesi için özel sektör odaklı, rekabet gücü yüksek bir ekonomik ortamın yaratılmasının hedeflendiğini kaydeden Türkmen, özel sektörün güçlenmesiyle istihdamın ve vergi gelirlerinin artarak ekonomik büyümeye katkı sağlamasının beklendiğini belirtti.
ÇALIŞMA REHBER OLACAK
Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Müsteşarı Ömer Köseoğlu da konuşmasında, çok önemli bir çalışma olan konferansın sonuç raporunun kendilerine rehber olacağını söyledi. Hükümet programında özel sektör odaklı bir ekonomi hedeflediklerine işaret eden Köseoğlu, bunun için de güçlü bir özel sektörün şart olduğunu belirtti.
MEVCUT YATIRIMLAR İYİLEŞTİRİLMELİ
TEB Genel Müdürü Varol Civil konuşmasında, Mayıs ayında KKTC’li işadamlarının da geniş katılımıyla gerçekleştirdikleri “KKTC Gelecek Stratejileri Konferansı”nda KKTC’nin potansiyelini ortaya çıkarmak için ülkenin dününü, bugününü ve yarınını masaya yatırdıklarını söyledi. Civil, “Yüksek eğitim seviyesi, turizme uygun coğrafi konumu ve güzellikleri, uygun iklim şartları, bir üniversite adası haline gelmesi Kıbrıs’ın potansiyeline duyduğumuz güveni haklı çıkıyor. KKTC’ye önemli açılımlar sağlayacağına inandığımız bu raporun çıktılarından faydalanılarak yeni yatırımların ortaya çıkması, mevcut yatırımların iyileştirilmesi ve KKTC ekonomisinin büyümesinde katkımızın olması ise en büyük mutluluğumuz olacak.”
EĞİTİM ÜSSÜ OLABİLİR
TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete ise konuşmasında, Mete, “Yeşil Hat Tüzüğü kapsamında gerçekleştirilen sınırlı ticaret dışında, hiçbir ülkeyle ticaret yapılamıyor, limanlar kullanılamıyor. Turizm potansiyelinden, halkının zenginleşmesi lehine yeterince yararlanılamıyor, yabancı sermaye yatırım için gelmiyor, eğitim üssü olma imkânı yeterince değerlendirilemiyor” dedi.
Mete, KKTC’de, son derece iyi eğitimli bir insan kaynağı bulunduğuna, müthiş bir turizm potansiyelinin var olduğuna ve ülkeyi, Doğu Akdeniz ve Ortadoğu için bir eğitim merkezi haline getirme imkânının bulunduğuna işaret etti.
Mevcut şartlarda rekabet edebilirlik gücünü artıracak, Kıbrıs’ta yatırım yapmak isteyenlere uygun ortam sağlayacak bir dizi çalışmanın yapılabileceğini kaydeden Mete, Türkiye ile işbirliğinde yapılacak “su, elektrik vb.” büyük projeler olduğu gibi, içeride de atılabilecek adımlar bulunduğunu söyledi.
ŞİRKET EVLİLİKLERİ GERÇEKLEŞTİRİLMELİ
TC - KKTC İş Konseyi Başkanı Mustafa Fethi Gürbüz, “Mayıs ayındaki toplantılardan edindiğimiz izlenimi özetlemek gerekirse; Kıbrıslı iş adam ve iş kadınlarımız devlet ve özel sektör arasında karşılıklı güven, destekleyici yaklaşım ve yapıcı koordinasyonu sağlanmış modern ve sürdürülebilir bir ekonomik yapının oluşturulmasını istemekteydiler” dedi.
Bu beklentinin gerçekleştirilmesi için farklı sektörlerdeki firmalar ile işbirliği içerisine girilmesi “know-how” transferi yapılması ve hatta şirket evliliklerinin gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydeden Gürbüz, girişimcilerin yapacakları yatırımların ve kuracakları işletmelerin sürdürülebilir olabilmesi adına, girdi maliyetlerinin kontrol altına alınması gerektiğini söyledi.
ÖNEMLİ BİR YOL HARİTASI OLABİLİR
TC - KKTC İş Konseyi Eş Başkanı, KTTO Başkanı Günay Çerkez de konuşmasında, raporun önemine işaret ederek, gerek ekonomik, gerekse siyasi açıdan zor bir dönemden geçildiğinden panik yapmadan planlı ve programlı bir şekilde strateji geliştirmek gerektiğini belirtti.
Kıbrıs sorununun bir engel olmaması gerektiğini kaydeden Çerkez, siyasi koşullar ne olursa olsun ekonominin sürdürülebilir bir yapıya oturtulması gerektiğini söyledi.
Çerkez, uzun vadeli bir ekonomik plana ihtiyaç duyulduğundan raporun önemli bir yol haritası olacağını kaydetti.
ACI İLAÇ İÇMEK ZORUNDAYIZ
KTTO Başkanı Ali Çıralı da, “Siyasi belirsizlik ve izolasyonlar, yanlış ekonomik, sosyal ve bürokratik yapılanmamıza neden olmuştur. KKTC’nin bugünkü durumunu bir cümle ile Dünya Bankası Raporu özetlemektedir: Yardıma muhtaç ekonomi” dedi. KKTC’nin bugün bir yol ayırımına geldiğini kaydeden Çıralı, ya yeniden yapılanılacağını, ya da çözüme kadar “patinaj yapıp”, çözümden sonra “Kıbrıs’ın fakir bölgesi” olacağını iddia etti.
Çıralı, “Bugüne kadar hakkını yediğimiz gelecek nesil için acı ilaç içmek zorundayız. 33 yıldır yaptığımız hatalardan vazgeçip, girdiğimiz yanlış yollardan çıkmak zorundayız” dedi.