Grevlerin ana ve hazırlık okullanrından başlaması tesadüf mü?

Hayır değildir. Grevlerin ana sınıflara kadar inmesi ve hemen ardından hazırlık okullarında boy göstermesi tesadüf olamaz.

Hayır değildir. Grevlerin ana sınıflara kadar inmesi ve hemen ardından hazırlık okullarında boy göstermesi tesadüf olamaz. Bu konuda o kadar iddialıyım ki; ispat için yorulmama gerek yok:

Milli eğitim Bakanlığı hemen bugün öğretmen ve hademe eksikliği bulunan okullara ihtiyacın fazlasını görevlendirsin de siz gümbürtüyü o zaman seyredin.
Eğer karşımıza bu sefer de “Okulun damına saksağan kondu o hâlde grev şart olmuştur. Eğitim Bakanı damda nöbet tutarsa grev yapmayacağız” diye çıkmazlarsa ne isterseniz söyleyin. Çünkü niyet başkadır. Öyle olmasa? işe ana okulundan başlamaya gerek yoktu ama niyet başkadır. Karşımızda öğrencilerimizin kimliğini babasının doğum yerine kadar Rum bakana teslim ederken ne yaptığını bilen bir bela vardır. Bu meydan okumanın bile uyandırmadığı veliler evlatlarını grevdeki okullara gönder-meye devam ederse bu niyet değişmez.

Devlet hâlâ demokrasiden dem vuruyorsa, bu niyet değişmeyecek, bu niyet, anaokullarından başlayarak geleceğimizi köreltmektir.
Her üniversite sınavı sonunda “Şırnak’tan geriye düştük” diye feryat etmekle yetindiğimiz sürece bu niyet, tahribatını daha da şirretleşerek sürdürecektir. Evlatlarının geleceğinin çöpe atılmasını “Ne yapalım demokrasi” diye seyreden devletle ve ana-babalarla varılacak bir menzil yoktur. Böyle bir menzil hiçbir zaman olmadı ve olmayacak. Perişanlığımıza sonradan yanmak ise, “Bade harabül Basra” dan başka mânâ taşımayacak.
Malûm sendikaların bu ülkeyi çökertmeye nasıl kararlı olduğunu izah da çok kolay.
DAÜ-SEN’in Başkanı Hasan Altıok eğer, “Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı’nı ve Vakıf Yöneticiler Kurulu’nu (VYK) protesto etmek amacıyla greve gittiklerini” söyleyebiliyor ve işe ilk adımdan, hiç bir şeyden haberi olmayan hazırlık okulundan başlıyorsa, durum gerçekten vahim.
“Bakanlığa ve VYK’na kızdım hedef hazırlık okulu...” diyebilen sendikanın da, ona destek olanın da dost tarafı yoktur. Aksini düşünenler, seneye tercihler yapılırken, öğrencilerin DAÜ’ye mahkûm olmadığını hesaba katmak zorundadır ve malûm sendikaların hedefi de zaten bu.
SON SÖZ: Ey insanlar, araba devriliyor görmüyor musunuz? Sonradan “Eyvah” işe yaramayacak!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 













 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



TEBESSÜM

Benim köpek salak çıktı

İki avcı atıp tutma faslını bitirdikten sonra söz köpeklerinden açılmıştı.
Önce biri anlattı;
- Benim köpek çok akıllıdır. Vurduğumu bırakın, çok az yaralayabildiğim avları da kaçırmaz anında bulur getirir. Hatta geçenlerde ava çıkmıştım, birde ne göreyim? Fişeklerimi evde unutmuşum. Kemen benim köpeği çağırdım, av tüfeğimi koklattıktan sonra eve yolladım. Yarım saat sonra akıllı köpeğim fişekliğimi alıp gelmişti.
Birisi anlatmıştı ya, diğeri de köpeğini methetmek zorunda ama suratını asmış yere bakıyordu. Diğerinin merakla kendisini süzdüğünü görünce anlattı;
- Benim köpek salağın teki çıktı. Geçenlerde karımla denize gitmiştik. Ben kabinde mayomu giyinip çıktığımda, karım olduğu gibi duruyordu. Meğerse mayosunun altını evde unutmuş. Hemen avda çok başarılı olan benim köpeği çağırdım, karımı koklattım ve eve doğru koşmaya başladı. Yarım saat sonra bizim komşunun lisedeki oğlunu önüne katmış, parçalayacakmış gibi kovalayarak getirdi.

 

 

 

 

 





Bu haber 405 defa okunmuştur

:

:

:

: