Yükseköğretimin yeniden yapılandırılması çalışmalarına ilişkin ön komisyon çalışmasını tamamlayan YÖK komisyonu, hazırlanan raporu YÖK Genel Kurulu'na sundu.
YÖK Başkanvekili ve yeniden yapılandırmaya ilişkin komisyonun Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, ön çalışma raporuna ilişkin gazetecilere yazılı metin dağıtarak, açıklama yaptı.
Ön komisyon raporunda, Anayasa tarafından yükseköğretimi planlamak, düzenlemek, yönetmek ve denetlemekten sorumlu olarak belirlenen YÖK oluşturulduğunda üniversitelerin sayısının 27 olduğunu anımsatılarak, aradan geçen 30 yıl boyunca özellikle son yıllarda kurulan yeni devlet ve vakıf üniversiteleri ile üniversitelerin sayısının yaklaşık altı kat artış gösterdiği belirtildi.
Bu artışın, YÖK'e yeni sorumluluklar getirmesi bir yana kurulu sistemin pek çok alanında yurt içi ve yurt dışındaki gelişmelere cevap verecek kuramsal ve kurumsal değişikliğin zamanında gerçekleşememesinin Türkiye için ''geciken reform maliyetini artırdığı'' ifade edilen raporda, şunlar kaydedildi:
ÜNİVERSİTE REFORMU ÇALIŞMALARI ESKİLERE UZANIR
''Türkiye'de üniversite reformu çalışmaları YÖK tarihinden daha eskilere uzanır. YÖK'ün kuruluşundan itibaren de bu reform çağrıları sürekli duyulmuştur. Bununla birlikte son dönemlerde üniversite reformu söz konusu olduğunda dikkatler çoğu zaman günlük politika ile de ilişkilendirilen belli bazı konulara yönelmektedir. Bu ise yükseköğretimdeki yapısal değişikliklerin gerçekleşmesi yönündeki iradenin önüne engel koymakta, ayrıca bu yöndeki gayretlerin sınırlı ve içe dönük olması sonucunu doğurmaktadır. Halbuki pek çok alanda olduğu gibi yükseköğretim de bütün dünyada küreselleşen bir yapıya bürünmektedir. Bu bağlamda Türkiye'nin de dahil olduğu Avrupa yükseköğretim alanını da aşan, akademide evrensel ilkeleri gerçekleştirme arayışları kadar Avrupa yüksek öğretiminde yaşanılan sorunların da bir sonucu olan Bologna süreci burada hatırlanmalıdır. Bununla birlikte Türk yükseköğretimin bu süreç içerisinde attığı olumlu adımlar ülkemiz için geciken reformun getirdiği ve getireceği sorunları ortadan kaldırmak için yeterli değildir.''