Eski Cumhurbaşkanlarımızdan , sevgili Mehmet Ali Talat, ülkede “mutlu insan yok” demiş.
Allaha Şükürler olsun, daha önceleri, daha doğrusu Sayın Talatın Cumhurbaşkanlığı ve CTP nin koalisyon ortaklığı döneminde de mutsuzluk ve umutsuzluk çok yaygındı halkımız arasında. Değil mi?
Şikayetler, eylemler, protestolar, geçim sıkıntıları, usulsüzlükler, kayırmacılık, partizanlık, ekonomik sorunlar yüzünden insanlarımız endişeye ve üzüntülere sürüklenmişti.
Hele, “Kıbrısta çözüm engellenemez, çözüm hemen şimdi, yıl sonuna, gelecek yıla Avrupa Birliği, herkese iş aş, emek en yüce değerdir....” söylemleri ile aldatıldıklarını anlayan seçmenler ve halk marazlara, üzüntüye gömülmüştü.
Bunu farkeden Sayın Talat, “amma da marazi toplum oldunuz ha” demişti. Arşivleri karıştırabilirsiniz.
Geçtiğimiz günlerde, ülkemizde mutlu insan yok demiş Talat.
Demek ki, o da şimdi anlamış Kıbrıs Türk halkı içinde mutlu insan kalmadığını!!
Evet, Sayın Talat. Mutlu insan zor bulursun artık bu toplum içinde. Çünkü, sosyal, ekonomik, siyasi, ve günlük yaşamında daha öncleri görmediği , işitmediği olaylarla, sıkıntılarla, kanunsuzluklarla, soygunlarla, cinayetlerle, voyvodalıklarla karşı karşıya bırakılmıştır da ondan.
Her Allahın günü medya haberlerine yansıyan cinayet, soygun, haraç, rüşvet, haciz, darp, kadın ve uyuşturucu ticareti, sirkat, hırsızlık olayları, tırmanan hayat pahalılığı, zamlar, insanlarımızı haklı olarak, huzursuz, mutsuz ve huysuz kılmıştır.
En ufak bir trafik kazasında, komşunun köpeğinin havlamasında, 3-5 liralık alacak verecek , kız arkadaşına yan bakışlarda çıkan tartışmalar boşuna mı kavgaya, vuruşmaya dönüşüyor? İnsanlarımızın çoğunun psikolojik tedaviye ihtiyacı olduğunu, daha birkaç gün önce uzmanlar açıklamadı mı? Bu halk, nasıl bu hallere düştü, düşürüldü?
Ne konu komşuya, ne yaşlılara, büyüklere, nenelere, dedelere, sakatlara, kadınlara, kızlara saygı kalmadığını üzülerek görmüyor muyuz?
Mutlu insan yokmuş.
Nasıl olacak? Mutluluk nedir, nerededir, nasıl bulunacak herşeyin anormal olduğu bir yerde?
Adam, alın teri, göz nuru ile çalışır çabalar. Yevmiyesini, maaşını zamanında alıp alamayacağından emin değil,
Adam yola çıkar, gitmek istediği yere ulaşıp ulaşamayacağından emin değil,
Evinden çıkar, işine gücüne, misafirliğe, gezmeye gider, geri döndüğünde evinin soyulmamış, talan edilmemiş olacağından emin değil,
Yolda, kaldırımda yürür, birisinin saldırısına uğramayacağından emin değil,
Eşine, kızına laf atılmayacağından, taciz edilmeyeceğinden emin değil,
Vermiş olduğu borç paranın geri ödeneceğinden emin değil,
Borçlanmışsa, ev, araba borcu varsa, ödeyemişse kapıya her an haciz memurlarının dayanmayacağından emin değil,
Elektiriğinin, suyunun kesilmeyeceğinden emin değil.....
Güven yok, iş yok, istikrar yok. Belirsizlik kol geziyor.
Kısacası, güvende olduğuna inanmadan nasıl mutlu olunacak, Sayın Talat anlatsa da öğrenilse olmaz mı?
Alimler, ulemalar, din ileri gelenleri, profesörler, iyimserler, hep söylerler.
Aza kanaat edenler, herşeyin en iyisini, en güzelini aramayanlar mutlu olurlar. Örneğin , bir dilim ekmekle, başını sokabilecek bir dam altı bulmakla, giyecek bir hırka , bir eş, bir dost, güvenecek birini bulmakla, işsiz ve gelirsiz kalmamakla mutlu olanlar, şükredenler varmış.
Ama, evi, arabası, eşi, sevgilisi, parası pulu olduğu halde, daha fazlasına ulaşabilmek için çırpınıp da mutlu olmayanlar da varmış.
Vallaha, bana göre, sağlığı yerinde olan, hastanelerde, kliniklerde şifa aramayan herkes mutlu olmalıdır.
Ne aşk, ne meşk, ne para pul, servet, makam bir nefes sağlığın yerini alamaz. İnsanlarımız , ellerinde olanla yetinseler, paylaşmasını, Tanrıya şükretmesini bilseler mutlu olmanın yolunu bulmuş olurlar. Öyle inanıyorum ki Sayın Talat da mutlu olmanın yolunu ve sırrını bulmuş, mutlu olmasını bilmeyenleri görmüştür de onun için öyle konuşmuştur.
** ** **
ZORUNLU AÇIKLAMAMDIR
Kuruluş aşamalarında bulunduğum, bir süre Dış İlişkiler Sekreterliklerini yaptığım DIŞ BASIN BİRLİĞİ (Önceleri Foreign Press Club-Dış Basın Kulübü) ve KIBRIS BASIN KONSEYİ ile hiçbir ilişkim kalmadığını, zorunlu olarak, duyururum. Hiçbir faaliyetlerinde ve çalışmalarında yokum.
Şu anda, sadece Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği ve Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği üyesiyim.