“TÜRKİYE'NİN GARANTÖRLÜĞÜNDEN VAZGEÇMEYİZ”

Siber, KKTC'nin görüşmelerdeki kırmızıçizgisini açıkladı

Siber, KKTC'nin görüşmelerdeki kırmızıçizgisini açıkladı

Meclis Başkanı Siber Siber, KKTC'nin görüşmelerde kırmızı çizgisi nedir?' sorusuna 'Kırmızı çizgilerimiz; Türkiye'nin garantörlüğünden vazgeçmeyiz, iki bölgeli olması önemli, kendi iç özerkliğimizin olması önemli' yanıtını verdi.

İran'ın Başkenti Tahran'da gerçekleştirilen İSİPAB 9. Konferansı'na, 15 ülke ile birlikte gözlemci statüsünde katılan KKTC, üye ülkelerden çok büyük bir ilgi gördü.
Siber, Tahran ziyaretini, konferansın nasıl geçtiğini ve Kıbrıs'ta çözüm sürecini AA muhabirine anlattı.

Tanınmamış bir devlet oldukları, Türkiye dışında KKTC'yi tanıyan hiç bir ülke olmadığı için uluslararası konferanslarda söz sahibi olamadıklarını belirten Siber, bu nedenle, KKTC'ye 2004'ten beri İSİPAB toplantılarına katılma hakkı verilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Siber, şöyle konuştu: 'Bu yılki toplantı bizim için daha önemli ve anlamlı geçti. Çünkü bu toplantıda, normal bir gözlemci ülke gibi değil, devlet statüsünde ilgi gördük. Kendimi de gözlemci bir üye gibi değil, tanınmış bir devletin, üye devletin Meclis Başkanı gibi hissettim, bana burada bu hissettirildi. Bunda Türkiye'nin, Sayın Cemil Çiçek ve Dışişleri Bakanlığı'nın da olağanüstü çabası etkili oldu. Karşılanmamız, konakladığımız otel, konferansta bize verilen araçlar, korumalar, otel masraflarımızın İran devleti tarafından karşılanması, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin Meclis Başkanlarına verdiği yemeğe davet edilmem, en ön sırada Cemil Çiçek'le birlikte ağırlanmam, hepsi bize bunu hissettirdi.

“ÇİÇEK’LE, İKİLİ GÖRÜŞMELERE KATILDIM”

Sayın Cemil Çiçek'in yaptığı ikili görüşmelere katıldım. 10'dan fazla devletin Meclis Başkanı ile görüşme yaptık. Bütün görüşmelerde KKTC'ye destek talep ettik. Parlamentolar arasındaki karşılıklı ziyaretler, davetler, üniversitelerimize Müslüman ülkelerin öğrencilerinin daha çok gelmesi, turizm, ihracat, ticaret konusunda çok verimli ikili görüşmeler gerçekleştirdik. Çiçek'in Ali Laricani ile yaptığı görüşmeye de katıldım. Bütün bunlar bizim için çok arzulanan, hep görmeyi istediğimiz olaylardı. Türkiye'nin güçlü ve itibarlı devlet olmasının, lobicilik faaliyetlerinin meyvesini aldık.'

'BİZİM VAR OLDUĞUMUZU ARTIK DÜNYANIN GÖRMESİ GEREKİYOR'

Siber, Kıbrıs'ta müzakereler neticesinde anlaşma olması halinde federasyon kurulacağını söyleyerek, 'Biz çözüme hazırız, çözümü destekliyoruz. Ama bu arada 'biz varız.' Bizim var olduğumuzu artık dünyanın görmesi, bizimle ilişkiye girmekten kaçınmaması gerekiyor. Bizim şu anda, 'KKTC'yi tanıyın' politikasından ziyade, 'bizimle ilişki kurun, ticaret yapın, üzerimizdeki ambargoları, izolasyonlarıkaldırın' talebimiz var' dedi.
Siber, 'Federasyondan bahsettiniz. Çözüm nasıl olmalı?' sorusuna, 'Çözüm; BM parametrelerinde de belirtildiği gibi, iki toplumlu, iki bölgeli bir federasyon, dışarıda tek egemenlik, içeride her federasyonun vatandaşlarının kendi egemenliğinin olacağı sistemde. Hiç bir federasyon diğerinden üstün olmayacak' yanıtını verdi. Bu sistemde de Türkler ve Rumlar arasında dönüşümlü başkanlık olması gerektiğini vurgulayan Siber, 'Rumların nüfusu bize göre daha fazla. Ama bu demek değildir ki federasyonun başkanı hep Rum olacak, bu kabul edilemez. Bu bir al-ver, kazan-kazan süreci' diye konuştu.

'KİLİSE DE ÇÖZÜMÜ DESTEKLİYOR'

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Siber, ''Bu sefer çözümden umutlu musunuz?' sorusu üzerine, 2004'te çok umutlandıklarını ancak bunun gerçekleşmediğini kaydetti. O dönemde Annan Planı'na 'evet' diyen lideri Anastasiadis olan DİSİ Partisi'nin şu anda iktidarda olduğunu belirten Siber, 'Yani Rum tarafında barışa, BM'nin çözüm planına 'evet' diyen bir lider var. Kıbrıs Rum toplumunun çözüme inandırılması ve hazırlanması da önemli. Rum Başpiskopos Hrisostomos, 'bizim sınırlarımız Girne kıyılarında biter' diyordu. Başpiskopos şimdi ise Anastasiadis'i desteklediğini söyledi. Bu olumlu bir gelişme, Çünkü halk sadece liderlerini değil, kiliseyi de dinliyor. O yüzden bu sefer daha çok umutluyum' sözlerini sarfetti. 

“TÜRKİYE’NİN GARANTÖRLÜĞÜNDEN VAZGEÇMEYİZ”

'KKTC'nin görüşmelerde kırmızı çizgisi nedir?' sorusunu da yanıtlayan Siber, 'Kırmızı çizgilerimiz; Türkiye'nin garantörlüğünden vazgeçmeyiz, iki bölgeli olması önemli, kendi iç özerkliğimizin olması önemli' dedi.

“MARAŞ TÜRK KONTROLÜNDE AÇILABİLİR”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun, 'Maraş'ı vermek gündemde yok' sözlerinin anımsatılması üzerine ise Siber, 'Maraş için iki tartışma yapılıyor. Birisi, Maraş bu çözümün parçasıdır, ikincisi de güven artırıcı önlemlerde Maraş açılabilir mi, açılırsa neyin karşılığında? Eğer Maraş açılacaksa, tabii ki bir kazanım sonucu bunun olması gerekiyor. Maraş'ın açılması eğer iki topluma da büyük fayda getirecekse, Türk kontrolünde açılabilir ama bu konular henüz tartışma konusu' diye konuştu.

“ERKEK OLMASAM AĞLAYACAKTIM”

Demokrat Parti Ulusal Güçler Mağusa Milletvekili Fikri Ataoğlu da İSİPAB 9. Konferansına katılan Meclis başkanlarının hatıra fotoğrafında Sibel Siber'in yer almasının kendisini çok duygulandırdığını belirterek, 'Erkek olmasam ve yalnız olsam ağlayacaktım. Şu anda söylerken bile duygulanıyorum' dedi.

SİBER BAŞKANLIĞINDAKİ MECLİS HEYETİ ADA’YA DÖNDÜ

İran’ın Başkenti Tahran’da yapılan 9. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Parlamentolar Birliği Genel Kurul’una katılan Sibel Siber başkanlığındaki Meclis heyeti, temaslarını tamamlayarak yurda döndü.
Sibel Siber yurda dönüşünde İran’daki temaslarını BRT'ye değerlendirdi.

İki gün süren İİT Parlamentolar Birliği Genel Kurulu’nun verimli geçtiğini söyleyen Siber, İran’da Genel Kurul’a katılan İİT üyesi ülkelerin meclis başkanları ve İİT’nin diğer yetkililerle görüştüğünü belirtti.

Sibel Siber, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’nin uluslararası platformlarda sesini duyurmada Türkiye'nin KKTC lehine yaptığı lobicilik faaliyetlerin önemine dikkat çekti.

Bu haber 11 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER