Yurdagül BEYOĞLU
Cumhurbaşkanlığı Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ata Atun, Avrupa Parlamentosu’nun Rum üyesi Marios Matsakis’in, Avrupa Komisyonuna sorduğu soruya 'AB, Garanti Anlaşmaları geçerlidir ve Kıbrıs Cumhuriyeti, AB'ye katılırken 1960 Garanti Anlaşması'nın AB müktesebatına aykırı olmadığını peşinen kabul etmiştir' yanıtının verildiğini anımsatarak, “AB Türkiye’nin garantörlüğüne karşı değil” dedi.
Avrupa Parlamentosu’nun, Matsakis’e verdiği yanıt, Kıbrıslı Rumların 1960 Garanti Antlaşmasını AB'ye taşıma, AİHM'ye götürme ve iptal ettirme düşünce ve çabalarına sekte vurdu. Konuyla ilgili olarak Star Kıbrıs’a konuşan Cumhurbaşkanlığı Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ata Atun, Rumların, 1959 yılının Şubat ayında önce İsviçre'nin Zürih kentinde, arkasından da Londra'da yapılan toplantılardan sonra Kıbrıs Türk, Kıbrıs Rum, İngiltere, Türkiye ve Yunanistan tarafından imzalanan, BM tarafından da kayıtsız koşulsuz kabul edilen 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Kuruluş Antlaşmasının ve Anayasasının bütünü içinde yer alan Garanti Anlaşmasına ve de özellikle de Türkiye'nin garantörlüğünekarşı olduklarını kaydetti.
“SOYKIRIMDA BAŞARILI OLAMAMALARININ SEBEBİ TÜRKİYE’NİN GARANTÖRLÜĞÜDÜR”
Rumların, 1963-1974 yıllarında Kıbrıslı Türklere uyguladıkları soykırımın başarılı olamamasının tek nedeninin, Türkiye'nin ada üzerinde hakları ve garantörlüğü olduğunu ifade eden Atun sözlerini şöyle sürdürdü: “ Türkiye 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Kuruluş Antlaşmasına göre 'Garantör Ülke' konumunda ve garantörlük haklarında olmasaydı, 1974 Mutlu Barış Harekatı esnasında Türk askeri adaya ayak bastığında yanında Mücahit bulamayacaktı. Çoktan bizi temizlemiş olacaktı Makarios'un silahli milisleri ve Rum Milli Muhafız Ordusu (Ethniki Fruro).Zaten BM'nin 4 Mart 1964 tarih ve 186 sayılı kararından sonra Rumlar Garanti Anlaşmasına ve Türkiye'nin garantörlüğüne karşı çıkmaya başladılar. Özellikle de 8 Ağustos'ta Erenköy'de aldıkları ağır ve bir türlü unutamadıkları yenilgiden sonra isteksizliklerini yüksek sesle dillendirmeye başladılar.
“TEK TARAFLI İPTAL ETTİ”
Makarios, 1 Ocak 1964 sabahı, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Kuruluş Antlaşmasını ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasını tek taraflı iptal ettiğini açıklamıştı. Garantör Devletler olan Türkiye ve İngiltere müştereken kendisine aynı gün ültimatom vererek, ‘Senin tek taraflı Anayasayı ve Kuruluş Antlaşmasını lav etme hakkın yok. Açıklamanı geri almazsan biz gelir yerine koyarız’ tehdidinden sonra söylediklerini açıkça yalamış ve ‘yanlış anlaşıldım’ diyerek sözlerini geri almıştı.
“RUMLARIN TEK SEÇENEĞİ…”
Her ne kadar Kıbrıs Cumhuriyeti Kuruluş Antlaşmasında ve Anayasasında da Türkiye'nin garantörlüğü yazılı olarak bulunuyorsa da, Rumlar 1963-1974 yılları arasında Türklere her saldırdıklarında veya da politik kriz yarattıklarında radyodan ve TV'den 'Bekledim de Gelmedin' şarkısını çalıp hem Kıbrıslı Türklerle hem de Türkiye ile alay ederlerdi ancak 1974 Mutlu Barış Harekatında durumun o kadar basit olmadığını gördüler. Türk askerinin 1974 Mutlu Barış Harekatında Rum Milli Muhafız Ordusunu silip süpürdüğü, adada konuşlanıp kendilerine nefes aldırmadığı ve Kıbrıslı Türklere karşı eskiden yaptıkları gibi tehdit oluşturmalarına izin vermediği için tek seçenekleri, Türkiye'yi ada üzerindeki haklarından ve garantörlük konumundan uzaklaştırmak için Avrupa'ya güvenmek, kendi yanlarına çekmek ve Türkiye'nin garantörlük haklarını Avrupa'nın baskısı ile iptal ettirmek kaldı kendilerine.”
“KÖŞEBAŞLARINA YERLEŞTİLER…”
Rumların, önce Avrupa Birliğine giriş hazırlığı yaptığını ve Almanya kendi çevresindeki küçük devletleri AB'ye katmak girişimini başlatmasının ardından Yunanistan'ın 'Veto' tehdidi ile AB'ye girmeyi başardığını belirten Atun, sonra da Komisyonlarda köşe başlarına yerleşip, Türkiye aleyhine olumsuz propaganda yapma imkanı bulduklarını ifade etti. Rumların, Avrupa Parlamentosunda ve Komisyonunda Türkiye aleyhine her tür olumsuz sorular sorarak, gerek Avrupa Parlamentosunu, gerekse de Avrupa Komisyonunu bağlayıcı, Türkiye'yi de mahkum edici yanıtlar almayı başardıklarını açıklayan Atun, sözlerini şöyle sürdürdü:
“LAZKİYE SEFERİNİN DURDURULMASINI İSTEDİLER”
“Lazkiye-Gazimağusa feribot ve deniz otobüsü seferleri başlayınca, Avrupa Komisyonuna soru yöneltip, müdahale ederek seferleri durdurmasını istediler ama bu girişimleri ters tepti ve Avrupa Komisyonundan 'Gazimağusa Limanı Uluslararası seferlere açıktır, müdahale edemeyiz' kararı çıktı. Kıbrıs Rum tarafı Avrupa Parlamentosu milletvekili Marios Matsakis, ki Kasım 2005'de izinsiz olarak sınırı geçip yeşil hat üzerindeki boş bir nöbetçi kulübesinden Türk bayrağını indirmesi nedeni ile Türk makamlarınca tutuklanmış ve yargılanmıştı, 21 Ekim 2008 tarihinde E-58701/8 sayılı ve 26 Kasım 2008 tarihinde de E-6387/08 sayılı birer yazı ile Avrupa Komisyonuna soru sormuştu Türkiye'nin Garantörlüğü ve Garanti Antlaşması ile ilgili olarak. Matsakis'in, özellikle konuyu ciddi olarak irdeleyen, 21 Ekim 2008 tarih ve E-5701/8 sayılı sorusu aynen aşağıdaki gibidir.
MARİOS MATSAKİS (ALDE) TARAFINDAN KOMİSYONA YAZILI SORU
‘Kıbrıs Cumhuriyeti 1960 yılında imzalanan Kuruluş Antlaşmasına göre kurulmuştur. Bu Antlaşmada Kıbrıs Cumhuriyeti'nin anayasal düzeni, Yunanistan, Türkiye ve İngiltere olmak üzere, üç koruyucu devlet tarafından garanti altına alınmıştır. 2004 yılında Avrupa Birliğine katılıma rağmen Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Kuruluş Antlaşması hala yürürlüktedir. Komisyon, bir Üye Devlet olan Kıbrıs'ın diğer iki AB üyesi devletin (Yunanistan ve İngiltere) ve bir tane de Üye olmayan devletin (Türkiye) korumacılığı altında olduğu gerçeğini kabul ve teyit eder mi? Bu AB'nin temel prensipleri ve Avrupa Birliği Müktesebatı ile ne denli uyumludur? Buna ilaveten bu üç koruyucu devlet Kıbrıs'ın AB2ye katılımına onay vermişler midir? Böylesi bir onay gerekli miydi?
OLİ REHN TARAFINDAN KOMİSYON ADINA VERİLEN YANIT
2003 yılında, 15 Üye Devlet ve içlerinde Kıbrıs Cumhuriyeti de bulunmak üzere 10 katılımı kabul eden ülke, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin AB'ye katılımının 1960'ın Kuruluş Antlaşmasına taraf olanların haklarını ve yükümlülüklerini etkilemeyeceğini Katılım Yasasının 3. Protokolü ile teyit etmişlerdir. Komisyonun edindiği bilgiye göre, Saygıdeğer Vekilin değindiği, 1960 tarihli Garanti Anlaşması içeriğince garantör devletler sıfatı ile üç garantör devlete, Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından resmi olarak AB'ye katılımı konusunda onay başvurusu yapılmamıştır.
OLİ REHN TARAFINDAN KOMİSYON ADINA 2 SORUYA VERİLEN YANIT
Komisyon, Garanti Antlaşması'nın Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Avrupa Birliğine katılımını engellemediğini addetmektedir. Antlaşma sadece Kıbrıs'ın bir başka ülke ile birleşmesi önünde engeldir. Kıbrıs, o dönemin 15 üyesi ve on yeni üye devlet arasında mutabakata varılan 2003 tarihli Katılım Anlaşması ile Avrupa Birliğine katılmıştır; bunun sonucu olarak ne herhangi bir AB Kurumu, ne de uluslararası bir kuruluş, bu katılımın geçerliliği üzerinde karar almaya yetkilidir. Buna ilaveten Komisyon, Saygıdeğer Vekilin Garanti Antlaşmasının Avrupa Birliğinin temellerini oluşturan prensiplerle bağdaşmıyor olabileceği endişesine katılmamaktadır.’
“TARTIŞMAYA AÇILAMAZ”
Her iki yanıt da açıkça, Rumların büyük ümitler besledikleri Avrupa Birliği'nin, Kıbrıs Cumhuriyeti 1960 Kuruluş Anlaşması ve Kıbrıs Cumhuriyeti 1960 Anayasası içinde yer alan 'Garanti Antlaşması'nı ve 'Türkiye'nin Garantörlüğü'nü iptal etmesi hayalleri suya düşürmüş bulunmakta. Rumların artık gerek müzakerelerde, gerekse de Avrupa Birliği kuruluşları veya Komisyonu içinde Kıbrıs Cumhuriyeti 1960 Kuruluş Anlaşması ve Kıbrıs Cumhuriyeti 1960 Anayasası içinde yer alan 'Garanti Antlaşması'nı ve 'Türkiye'nin Garantörlüğü' konularını masaya koyup tartışma açtırması söz konusu değil.
“TÜRKİYE VAZGEÇERSE…”
BM dahil hiç bir kuruluşun veya da devletin, Kıbrıs Cumhuriyeti 1960 Kuruluş Anlaşmasını ve Kıbrıs Cumhuriyeti 1960 Anayasası içinde yer alan 'Garanti Antlaşması'nı ve Türkiye'nin Garantörlük hakkını değiştirmesi artık söz konusu da değil. Ancak Türkiye isterse ve diğer garantör devletler de kendi garantörlük haklarından vazgeçerlerse konu tartışmaya açılabilir.”