Avrupa Parlamentosu AP Uluslar Avrupası İçin Birlik Grubu üyesi Polonyalı Ryszard Czarnecki ABHaber’e, AP’de Kıbrıslı Türklere gözlemci statüsü tanınması gerekiyor dedi.
Eski AP Kıbrıslı Türkler ile Yüksek Seviyede Temas Grubu üyesi Czarnecki, tesis edilmesi lazım diye konuştu.
Ryszard Czarnecki ABHaber’e verdiği mülakatta şunları kaydetti:
''Polonya’da yaklaşık 57 kadar parlamento üyesi Türkiye’nin AB üyeliği için imza toplayarak destek vermişti. Bende imza veren milletvekillerinden biriydim.Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyorum. Türkiye’nin AB üyeliğinin Avrupa için gerekli olduğunu düşünüyorum.
Kıbrıs (Rum) büyükelçisi ile bir görüşme yaparken Kıbrıs’taki Türk bölgesinden bahsedince, büyükelçi bana çok kızmıştı. Orası Türk bölgesi değil, Kıbrıs’ın işgal altındaki bölgesi diye çıkışmıştı.
Büyükelçinin kızgınlığına anlam verememiştim. Karşı tarafı kabul etmezseniz diyaloğu tesis edemez çözüme gidemezsiniz. Sonuçta ortada bu veya şu şekilde bir sorun var. Bunu görmemezlikten gelemeyiz. Karşı tarafı yok sayarsanız o zamanda çözüme ulaşamazsınız.
Anladığım kadarıyla Kıbrıs’ta taraflar arasında diyalog bir sorun.

Kıbrıs’taki temaslarım sırasında siyasilerden daha çok işadamlarının iyi ilişkiler içinde olduğunu gözlemledim. İlk önce Türk ve Rum işadamları daha sağlıklı diyalog kurulması için zemin hazırlayabilirler.
AP’nin Kıbrıslı Türkler ile AP Temas Grubu aracılığıyla kurduğu ilişkileri önemli buluyorum. Bir anlamda Temas Grubu şemsiye görevi görüyor. Daha fazla diyaloğa ihtiyaç var. Bu anlamda AP’de Kıbrıslı Türklere gözlemci statüsü verilmesi lazım bence. Kıbrıslı Türklere AP’de söz hakkı verilmesi gerekiyor.
Annan planının reddedilmesinde siyasi elit önemli rol oynadı.Avrupa’nın ortasında bir Kıbrıs sorunu olduğunu da kabul etmek zorundayız.
Bundan da ilgili tüm taraflar sorunludur .Onun için çözüm üretmekte tüm tarafların görevidir.

TÜRKİYE’NİN ÜYELİĞİNE İNANIYORUM

Türkiye AB müzakere süreci uzun ve zor geçecek.Zorlayarak veya baskı kurarak bu süreci ileriye götüremeyiz.AB’nin Türkiye ile işbirliği çerçevesinde bu süreci götürmesi lazım.AB uzlaşma projesidir.AB’nin Türkiye’ye baskıcı değil,işbirliği anlayışıyla yaklaşması gerekiyor.Türkiye’ye AB kapısını kapamamalıyız. Bundan herkes zarar görür.
Türkiye kararlılıkla AB reformlarını yapmalı.Polonya’nın Türkiye’nin AB üyeliğine verdiği desteği de belirtmek istiyorum.’’