Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, dünyada açıklanan Filistin’i tanıma kararlarının iç kamuoylarındaki tepkileri yatıştırma amacı taşıdığını belirtti.
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek, uluslararası toplumun savaş suçlarını önlemede başarısız olduğunu ve açıklanan tanıma kararlarının iç kamuoylarındaki tepkileri yatıştırma amacı taşıdığını belirtti. Özersay, Türkiye’nin KKTC’ye sağladığı güvenliğin hayati önemde olduğunu vurgulayarak, “İsrail’in Güney Kıbrıs ile ilişkilerine bakınca, Türkiye’nin her koşulda yanımızda olmasının değeri bir kez daha ortaya çıkıyor,” dedi.
Özersay, açıklamasında, İsrail’in son dönemde Güney Kıbrıs ile kurduğu yakın ilişkilere dikkat çekti. Bu durumun, KKTC için Türkiye’nin sağladığı güvenlik ve desteğin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti. “Tüm bu gelişmelere ve İsrail’in Güney Kıbrıs ile ilişkilerine bakınca, Türkiye’nin Kıbrıs Türküne sağladığı güvenliğin ve her koşulda yanımızda duruyor olmasının hayati önemi açıkça görülüyor,” dedi.
Özersay, Türkiye’nin KKTC’ye verdiği desteğin, uluslararası arenada karşılaşılan ambargolar ve siyasi engellemeler karşısında bir güvence olduğunu vurguladı. “Bu desteğin değerinin farkında olmalıyız. Türkiye, bizim için sadece bir müttefik değil, varlığımızın teminatıdır,” diye ekledi.
Özersay’ın açıklaması şu şekilde:
“Hiçbir yaşama imkanı bırakılmamış, güvenliğinin kalmadığı soykırıma varan bir muamele gördüğün halde kimsenin sana yardım edemeyeceği, insan olmaktan herkesin utanç duyması gereken sahnelerin yaşanabileceği bir toprak parçasında
devletin tanınsa ne fayda?
Çoğu sivillerden oluşan 60 bin civarında Filistinli katledildikten, Gazze harabeye döndürüldükten, BM raporlarında soykırım suçu işlendiğine dair ifadeler yer aldıktan, 21. Yüzyılda insanlar ve özellikle çocuklar açlıktan ve susuzluktan öldükten sonra Birleşik Krallık, Kanada ve Avustralya Filistin devletini tanıdıklarını açıklamışlar. Bu devletin toprak bütünlüğünün sağlanması ve korunması için gereğini de yapacaklar mı mesela? Filistin işgal edilen topraklarını geri alabilsin ya da direnebilsin diye Ukrayna’ya verdikleri gibi kara, hava desteği verip silah yardımı da yapacaklar mı mesela Filistin’e?
Belli ki bu devletlerin Filistin’i tanıyor olmalarının arkasında kendi iç kamuoylarında dalga dalga büyüyen bir öfkeyi ve tepkiyi yatıştırma hedefi var. Bugüne kadar Gazze’de işlenen savaş suçlarını önlemek için kayda değer somut hiçbir adım atmayan ve tam anlamıyla başarısız olan uluslararası toplumun önde gelen devletleri şimdi günah çıkarma peşinde.
Tüm bunlara ve son dönemde İsrail’in güney Kıbrıs ile kurduğu ilişkiye bakınca Türkiye’nin Kıbrıs Türküne sağladığı güvenliğin ve her koşulda yanımızda duruyor olmasının hayati önemi bir kez ortaya çıkıyor. Bunun değerinin farkında olmalıyız.”