Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidilen süreç içerisinde yaşanılan gelişmelerle ilgili olarak sessiz kalmayı ve gözlem yapmayı tercih ettiklerini ifade eden CTP-BG Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer, Başbakan Derviş Eroğlu’nun AİHM kararının açıklanmasıyla birlikte başta KKTC Halkı olmak üzere, Tahsin Ertuğruloğlu’ndan, Hüseyin Özgürgün’den ve Türkiye’den izlediği siyaset nedeniyle özür dilemesi gerektiğini düşündüğünü belirtti. Soyer, Tahsin Ertuğruloğlu’nun cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını ortaya koymasının ilkesizlik olmadığını da söyledi.
Gözde AKBEN
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidilen süreç içerisinde yaşanılan gelişmelerle ilgili olarak sessiz kalmayı ve gözlem yapmayı tercih ettiklerini ifade eden CTP-BG Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer, Başbakan Derviş Eroğlu’nun AİHM kararının açıklanmasıyla birlikte başta KKTC Halkı olmak üzere, Tahsin Ertuğruloğlu’ndan, Hüseyin Özgürgün’den ve Türkiye’den izlediği siyaset nedeniyle özür dilemesi gerektiğini düşündüğünü belirtti. Soyer, Tahsin Ertuğruloğlu’nun cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını ortaya koymasının ilkesizlik olmadığını da söyledi.
“HASİPOĞLU YANLIŞ TAVIRLAR İÇERİSİNDEDİR”
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olarak UBP’deki milletvekilliği görevi parti meclisi kararıyla düşürülen Tahsin Ertuğruloğlu’nun aday olmasının CTP’de büyük bir takdirle karşılandığı şeklindeki yorumlar gündeme gelmişti. Yaşanılan bu gelişmelerle ilgili olarak pek konuşmamayı, sessiz kalarak gözlem yapmayı tercih ettiklerini dile getiren Soyer, Tahsin Ertuğruloğlu’nun bir duruş ve siyasi kimliği ve dünya görüşü olduğunu ama bu görüşün kendi görüşleri ile farklı olduğunu ifade etti. Soyer; “Tahsin Bey kendi dünya görüşü doğrultusunda omurgalı duruş sergileyen siyasi bir kimliğe sahiptir ki bu açık bir noktadır. Herşeyden önce bir siyasi partinin kendi içinde tartışmalar yaşanabilir. Biz hiç bir zaman x veya v partisi içerisindeki siyasi tartışmaların tarafı olmadık. Kamuoyuna yansıyanlar elbette ilgilimizi çeken noktalardır ama o siyasi partinin kendi içinde bir masumiyeti olması lazımdır ve onu tartışması lazımdır. Başka bir siyasi parti de bunu fırsat bilip bende bu olayı bir deşeyim, parmak atayım olaya derse orta yerde zaten ilkesizliklerin var olduğu ülkemizde siyasi arenaya kaostan başka bir fayda yapmaz” dedi. Tahsin Ertuğruloğlu’nun basın toplantısını takip ettiğini ifade eden Soyer, toplantı esnasında Ertuğruloğlu’nun önemli noktalara dikkat çektiğini belirtti. Ertuğruloğlu’nun gösterdiği gerekçelerin son derece önemli gerekçeler olduğunu ve bu iddiaların son dönemde değil önceki dönemlerde de UBP içerisinde mevcut olduğu ifade etti. Soyer, “Partideki demokratik yaşantının dumura uğratılması noktası son derece ciddi bir iddiadır ki bu UBP'de şimdi olan bir iddia değildir. Hatta Ertuğrul Hasipoğlu aday çıkarken Eroğlu'na karşı aynı argümanları kullanmıştı. Yalnız burada parantez açıp bir şey söylemek istiyorum. Tahsin Bey o dönem bir zorunluluğu yokken ilkesel bir duruş sarfederek Eroğlu'na bizzat gidip Hasipoğlu'nu destekleyeceğini söylemişti. Şimdi Ertuğrul Hasipoğlu'nun tavrına bakıyorum ve siyaset böyle olmamalıdır. Hangi dünya görüşünden olursa olsun insanlar hem vefaya hem de ilkesel duruşa ehemmiyet vermelidir diyorum. Hasipoğlu'nun iyi birşey yapmadığı bellidir. O ilkesel duruşla bağlantılı olarak bütün bu koalisyon pazarlıklarının ve girişimlerinin içerisinde insanın isminin geçmesi bile o ilkesel durumu sarf eden insan karşısında kendisinin bir anlamda bu çerçevede bir sıkıntı duymalıdır'dedi.
“UBP, EROĞLU’NU GÖNDERELİM DİYOR”
Ulusal Birlik Partisi Parti Meclisi kararı ile üyeliği düşürülen Tahsin Ertuğruloğlu’nun göstermiş olduğu tavrın ilkesizlik olmadığını aksine kendi içerisinde tutarlı bir davranış olduğunu ifade eden Soyer, UBP içerisindeki pek çok kesimin Başbakan Derviş Eroğlu’ndan kurtulma düşüncesi içerisinde olduğunu iddia etti. Soyer, “UBP'de kimse kusura bakmasın daha dereyi geçmeden eşeğe binen ve bacaklarını sallandıran 6 tane adam var. İsimleri de Hasan Taçoy, Ersin Tatar, Kemal Dürüst, İrsen Küçük ve diğerleridir. Tüm bu insanların hepsi başkanlığa kendilerini layık gördüler ve UBP içerisinde memleketmiş, ekonomik konularmış, sosyal meselelermiş bunları bir kenara bırakarak cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra sağ salim Eroğlu'nu yollayalım diye düşünüyorlar” dedi.
'EROĞLU, AİHM KARARI İÇİN ÖZÜR DİLEMELİ'
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden öncelikli olarak açılacak davaların Mal Tanzim Komisyonu’na başvurulması şartını ortaya koyması pek çok kesim tarafından değişik şekillerde yorumlanmıştı. AİHM kararı ile ilgili görüşlerini ortaya koyan Soyer, Başbakan Derviş Eroğlu’nun bu karardan sonra o zaman yürüttüğü siyaset nedeniyle özür dilemesi gerektiğini söyledi. Soyer; “Sayın Eroğu AİHM kararı için hem halktan hem Hüseyin Özgürgün'den hem de Tahsin Ertuğruloğlu'ndan özür dilemelidir. Onları zora sokarak ve yalnız onları zora sokmak için değil kendisini o çok milliyetçi gösteren kesimlere sempatik göstermek için taşınmaz mal komisyonunu anayasa mahkemesine götürme noktasıyla içine düştüğü garabetten ötürü hem halkımızdan hem Tahsin Ertuğruloğlu’ndan hem Hüseyin Özgürgün’den hem de Türkiye’den özür dilemelidir” dedi.