7 haftadır devam eden “Dünya Mutfakları Yazı Dizisi” yolculuğumuz, Asya Kıtası’nın en önemli 2-3 mutfağı arasında yer aldığına inandığım bir mutfakla, “Lübnan Mutfağı” ile devam ediyor...
“Lübnan Mutfağı” benim her zaman favori mutfaklarımdan biri olmuştur. Hem Türk Mutfağı’na yakınlığı hem de Arap, Fransız, Türk ve Akdeniz Mutfakları’nın muhteşem bir karışımı olması, buna sebep diye düşünüyorum. Öyle bir ülke ki, geçmişte bu topraklarda uzun yıllar Fenikeliler, Romalılar, Yunanlılar, Araplar, Türkler ve Fransızlar yaşamışlar. Bu çok kültürlülük ise, onlarca kilometrelik Akdeniz kıyısı gibi bereketli pek çok çeşit sebze ve meyvenin yetiştiği bir coğrafyada yer alıyor. Tüm bu unsurlar karşısında Lübnan Mutfağı’nın mükemmelliğini ve çeşitliliğini görebiliyorsunuz. Lübnan; Orta Doğu’da, Doğu ve Batı arasındaki ticaret yolunun üzerinde olan bir ülke olduğu için mutfağı oldukça zengindir. Binlerce yıllık medeniyetlerin yaşamış olduğu bu yörede Arap, Batı ve Doğu kültürü birbirleriyle bütünleşmiş ve zengin bir mutfak kültürü oluşmuştur. Lübnan Mutfağı; Lübnanlıların hayat ve yaşam felsefesini ortaya koyan bir mutfaktır. Bu mutfakta gerek çeşni, gerekse kullanılan malzemeler açısından çok fazla çeşit bulunmaktadır. Lübnan Mutfağı’nın en belirgin özelliği ise, enfes lezzetleri barındıran mezeleridir. Başlangıç olarak düşünülebilecek olan mezeler her mutfakta olduğu gibi ana yemekten önce yenmektedir. Lübnanlılar, hem evlerinde hem de dışarıda yemek yediklerin de mutlaka çeşitli mezelerle sofralarını ziyafete dönüştürürler. Lübnan Mutfağı’nda mezeler o kadar önemlidir ki, her gün akşam yemekleri için hazırlanan 50-60 civarında meze çeşidi sofraları süslemektedir. Bu mezelerin en önemlileri “Houmus Tahini”, “Babaghanouj” ve “Bakdonous bi Tahini”dir. Bunlar bir nevi dip sostur ve içine Arapların ünlü yassı ekmeği olan “Khoubiz”a batırılarak yenir. Hemen her Lübnanlının evinde bu mezelerden mutlaka bulunur. Bunun dışındaki mezeler de günlük olarak üretilir. Lübnanlıların dünyaca ünlü yemekleri “Kıbbeh” ve “Labneh Makbus”tur. Bol maydanoz ve bulgurla yapılan geleneksel “Tabouleh”, her yemeğin yanında yenmektedir. Bulgura Araplar “Burghul” derler ve özellikle de çeşitli “Kıbbeh” yemeklerinde kullanırlar. Zaten Kıbbeh’in ana malzemesi bulgur ve kıymadır. Lübnan`da bir aşçının iyi bir aşçı olup olmadığının ölçüsü hazırladığı Kıbbeh`in mükemmel olup olmamasıdır. “Labneh Makbus” ise yoğurttan yapılan peynir köfteleridir. Lübnan Mutfağı’nın bir başka önemli yemeği böreklerdir. Genelde sebzeli ve etli olarak hazırladıkları bu börekler ayran ve çeşitli serinletici meyve suları ile servis edilir. Bunların en ünlüsü “Lahm Biajeen”dir. Lübnanlılar ekmeği çok fazla tüketirler. Özellikle mezelerinin yanında “Khoubiz Sorj” dedikleri sacda yapılan yassı ekmeği yerler. Bu mutfakta en çok kullanılan malzemeler bulgur, pirinç, patlıcan, kuru fasulye, nohut, yoğurt, limon, tahin, samneh ve zeytinyağıdır. Baharatlar ve otlar ise tarçın, karabiber, karanfil, kimyon, yenibahar, kuru nane ve maydanozdur. Samneh; eritilmiş ve posası alınmış tereyağıdır ve genelde tencerede pişen et yemeklerinin yapımında ve haşlanmış sebzelerin üstüne dökmek için kullanılır. Yoğurt Lübnan’da genelde evde yapılır ve kuşaktan kuşağa geçen bir kültürel mirastır. Araplar yoğurdu balıkla yemezler. Yoğurt; bulgur, nohut ve fasulye gibi bakliyatlarda olduğu üzere, Lübnan Mutfağı’nın vazgeçilmezleri arasında yer alır. Yoğurtlu nohut çorbası “Lebeniye”, içli köfteli versiyonu olan “Kibbe Lebeniye”, kızarmış soğanlı nohut ezmesi “Felafel”, fasulye ezmesi “Maluf”, tavuklu pilav ve ekşili yaprak sarması mutlaka denenmesi gereken Lübnan yemekleri arasında yer almaktadır. Tadı damağınızda kalacak olan “Zahter” yemeğini sizlere öneririm. Kekik ve zeytinyağının bir yemeğe nasıl lezzet verdiğini “Zahter”de hissedebilirsiniz. Zeytinyağı demişken belirtmemde fayda olduğunu düşünüyorum. Lübnan; tam bir zeytin ve zeytinyağı cennetidir. Salatalara ve yemeklere konan zeytinyağlarını aynı zamanda sabah, öğlen, akşam sofralar da değişik karaf ve kâselerde sofrada da sunulmaktadır. Lübnanlılar tatlıyı çok severler. Hamur ve süt tatlıları ülkede çok yaygın olarak yenir. Bu tatlılarda en çok portakal çiçeği esansı, gül suyu, badem, ceviz, çam fıstığı ve Şam fıstığı kullanılır. Lübnanlıların en ünlü tatlıları; bademle yapılan “Lübnan Baklavası” ve sütlü bir tatlı olan ve irmikle yapılıp üzerine koyu şurup dökülen “Layali Lübnan”dır. Lübnan Mutfağı bizlerin damak tadına en uygun mutfakların başında gelmektedir. Çeşitli pide ve lahmacunlar da Lübnan Mutfağı’nın zenginlikleri arasında yer alır. Et yemeklerinde ki zenginlik Anadolu coğrafyamızın çeşitliliği ile benzerliklere sahiptir. Bu benzerlikler bazı yemek isimlerinde de bulunur. Örnek verecek olursak “Lahmacun” Arapça da etli ekmek anlamına gelmektedir. Dünya Mutfakları Yazı Dizimiz de Asya Kıtası’ndaki yolculuğumuz “Lübnan Mutfağı” ile devam etti. Önümüzde ki hafta Asya Kıtası’ndaki son durağımız, Anadolu coğrafyası olacak. Anadolu coğrafyasında bölgesel mutfakları inceleyeceğiz. Daha sonra ki kıta yolculuğumuz “Avrupa” olacak. Balkanlardan başlayacak Avrupa yolculuğumuz, Yunanistan, Avusturya ve Almanya, İtalya, Fransa, Macaristan, İsviçre, Hollanda, İspanya, Portekiz, Britanya ve İskandinav Mutfakları’yla devam edecek...