Selamlar…
Yazmaya başlamadan önce birkaç şey söylemek istiyorum. Çünkü bu aslında benim ilkyazım oluyor. İlk önce neden haberin zorlukları başlığını seçtik. Buna bir açıklama getirelim. Haber yaparken aslında birçok zorluklar yaşanıyor... Bunlar arasında önce yapılacak olan haberin ne olacağına karar veriliyor. Daha sonralarda haberi yapmak için harekete geçmek için Kameraman arkadaşım Ozan Temiz, çekim için lazım olacak tüm malzemelerini hazırlıyor ve yolara düşüyoruz.
İş aslında o zaman başlıyor. Çünkü sokaklarda o kadar çok değişik insanlarla karşılaşıyoruz ki kimin nasıl bir tepki vereceğini bilemiyoruz. Seveni var, sevmeyeni var….
Neyse bunları bir kenara bırakalım ve 1 hafta boyunca kameraman arkadaşım Ozan Temizle neler yaptık, onlara göz atalım. Göz atalım atmasına ama yapılan haberlerin hepsini anlatmayacağım. Sadece yolda bayırda haberi yaparken yaşadığımız olumlu ve olumsuz olayları anlatacağım.
İlk baştan başlayalım…. Pazartesi günü Cumhuriyet Meclisi haftanın ilk toplantısını gerçekleştirecek. Biz de apar topar 3G “canlı yayın” vermek için meclise gittik. Neyse şunu da ilk başta belirtmekte yarar var. Benim ve kameraman arkadaşımın Basın-Sen, Gazeteciler Birliğinin, Şirket tanıtım ve Meclisin verdiği basın kartları bulunmaktadır. Bunları belirttikten sonra konumuza geri dönelim. Yayın saati geldiğinde Meclisin ön bahçesinde bulunan Meclis tabelasının önünde yayınımızı yaptık. Ama bir ses bizi çağırdı. Neyse gittik yanına ve şu söylemleri dinledik. Bir daha burada yayın yapacağınız zaman nezaketen izin alın… Tamam dedim. Ama bu güne kadar böyle bir uyarı almazken o gün neden aldık diye düşündük.... Daha sonra anladık ki Meclis Ormanıyla yaptığımız haberden heral böyle bir uyarı aldım. Ama olsun biz yine izin alırız haberimizi de yaparız…
Bildiğiniz üzere Kanser hastalarına yardım amaçlı Girne Kuaför ve Kuaförlük Eğitim Merkezi geçen yıl düzenlediği “Pijama Günü” bu yılda gerçekleştiriyor. Bizde sabahın erken saatlerinde merkezin bulunduğu yere gittik. Merkez Girne de Barbaroslar marketin hemen yanındaki apartmanın alt pasajında… Bizde girişin nerden olduğunu bilemeyerek arka girişten girmek için aracımızı park ettik. Ettik etmesine ama araçtan tam çıkmak üzereyken kafamı kaldırdım ve tam önümdeki Kuaför “kısa boylu Türkiyeli kendini psikopat sanan kuaför hışımla çıktı” ve şu konuşmalar yaşandı.
-Kardeşim buraya park etmeyin…
-Niye?
- Çekin “lan“arabanızı buradan.
- Bey efendi neden çekelim.
- Burası benim tapulu malım sizle mi uğraşacam.
- Ya iki dakika bir canlı yayınımız var 2 dakika soralım hemen çıkıp başka yere park edeceğiz.
- Size çekin dedim “lan” ağzınızı burnunuzu dağıtırım.
Bu arada bu konuşmalar geçerken sinirli Kuaför üzerimize doğru yürüyor ve dişlerini sıkarak sanki bize vuracak gibi el kol hareketlerinde bulunuyor. Neyse…
-Polisi çağırıyorum.
-Çağır “lan” gelsin napacak.
- Neyse diyip arabamızı aldık ve başka yere park ettik.
Anlayacağınız bir hafta içinde birçok olaylar yaşadık ama yine biz haberimizi yapmaya devam ettik.
Haftaya yeni maceralarla sizlerle olacağız.
Lütfen insanlarla konuşurken soğuk kanlılığınızı koruyun ve sokaktaki herkese saygılı olun..