Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Zorlu Töre, Ada TV’de Aslıhan Ünver’in sunduğu programda Kıbrıs sorunu ve mülkiyet konularını değerlendirdi. Töre, 2004 Annan Planı referandumunun ardından federasyon görüşmelerine ilişkin süreçleri ele alarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin o dönemdeki tutumuna dikkat çekti.
Töre, 4 Kasım 2006 tarihinde dönemin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Annan Planı’nın bazı maddelerinin “Baldıran zehri kadar tehlike” içerdiğini ifade ettiğini hatırlatarak, bazı dostlara verilen sözler nedeniyle o dönemde “evet” yönünde çağrı yapıldığını söyledi. Erdoğan’ın, bu tarihten sonra federasyonun fiilen rafa kalktığını vurguladığını belirten Töre, Crans Montana süreci ve devam eden diplomatik gelişmeler ışığında Türkiye’nin üst düzey karar organlarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması ve Kıbrıs Türk halkının izolasyon ve ambargolardan çıkarılması yönünde çağrılarda bulunduğunu ifade etti. Töre, buna rağmen Cumhuriyetçi Türk Partisi ve lideri Tufan Erhürman tarafının federasyon görüşmelerine devam edilmesi gerektiğini savunduğunu belirterek, masaya oturulsa bile kısa sürede müzakerelerin tıkanacağını düşündüğünü dile getirdi.
“MÜLKİYET SORUNLARINDA HUKUKİ YOLLAR ÖNE ÇIKIYOR”
Milletvekili Töre, mal ve mülkiyet sorunlarının çözümünde “takas, tazminat ve iade” yollarının işletilmesi gerektiğini vurguladı. Doğrudan toprak tesliminin Kıbrıs Türk halkı için felaket getireceği uyarısında bulunan Töre, Mal Tazmin Komisyonu’nun taşınmaz mal yasası çerçevesinde işlem yapması gerektiğini söyledi. Paşaköy, Vadili, Maraş, Erenköy, Dipkarpaz, Adaçayı, Sipahi, Güzelyurt, Yılmazköy, Serhatköy ve Yeşilırmak gibi yerlerin doğrudan verilmesinin barış getirmeyeceğini belirten Töre, tazminat ve iade mekanizmalarının işletilmesinin daha gerçekçi bir çözüm yolu olduğunu ifade etti.