AB para birliği süreci anlatıldı.

‘Euro’nun AB dışında nasıl algılandığı ve AB dışındaki etkisi üzerinde duruldu.

                                   *

Adanın Güney’inde ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nde 1 Ocak 2008 itibarıyla ‘Euro’  Kıbrıs Lirası’nın yerini alacak.

1 Ocak’ta ‘Euro’ kullanımına geçecek bir başka ülke ise Malta.

Slovenya ise ‘Euro’ kullanımına geçmiş olan en son AB üyesi ülke.

Onun deneyimleri ve geçişle birlikte yaşananlar seminerlerde tartışıldı.
AB’nin hedefi istikrarlı büyüme.

Bu hedefte ‘Euro’ onlar için en önemli araç.

                        *
Bu araç şu an itibarıyla 13 AB üyesi ülkede dolaşımdaki para.

AB üyesi İngiltere ‘Euro’yu kullanmasa da, ‘Euro’ya geçişi düşünmese de ‘Euro’yu yakın izlemeye almış durumda.

İngiltere ‘Euro’yu  kullanıma geçecekmiş gibi de hazırlıklarını yapıyor.
Ama tabii ki tutucu İngiltere’nin gündeminde ‘Euro’ya geçiş de yok.

Polonya, Bulgaristan, Slovakya, Litvanya gibi AB’ye yeni üye olmuş ülkeler de ‘Euro’ya bir an önce geçmek istiyorlar.

Ancak bu o kadar kolay değil.

AB’ye üye olma koşullarına benzer bir dizi kural, standard ve uygulamayı yerine getirmeden ‘Euro’ kullanımına geçmek mümkün değil.

                                   *

‘Euro’ ile ilgili sistemi Frankfurt’taki Avrupa Merkez Bankası yönlendiriyor.

Tamamen bağımsız bir şekilde hareket eden Avrupa Merkez Bankası’nın  başında Jean-Claude Trichet var.

Sarkozy’nin Fransa Cumhurbaşkanı olması ile birlikte, ‘Euro’ konusunda ve AB içinde ‘sıkıntı doğar mı?’ diye kafalar biraz karıştı.

Ama özellikle ‘Euro’ konusunda bir sıkıntı olamayacağı belirtiliyor.

‘AB içinde de birşey olmaz’ diyenlerin sayısı bir hayli fazla.

Onlara göre seçim meydanlarında söylenenler geride kaldı.

Sorumluluk alan kişi, sorumluluklarının gereğinin bilincinde hareket eder!

                                   *

Frankfurt AB’nin para ve finasal politikalarının belirlendiği en önemli merkez.

Bu merkezde Avrupa Merkez Bankası üst düzey yetkilileri ile de görüştük.

Görüşmelerde  Avrupalı gazeteciler Sarkozy’nin açıklamalarından duydukları endişeleri dile getiren sorular sordular.

Avrupa Merkez Bankası yetkilileri ‘Endişeye gerek yok, Merkez Bankası’na hiçbir politikacı etki edemez, karışamaz’ mesajı verdiler.

Para ve finans politikalarında siyasetin etkisi ‘sıfır’.

Siyasetciler popülizm yapacak diye Merkez Bankası’nın politikalarını değitiremezler.

İç politik dengeler para politikalarının belirlenmesinde etkili değil!..

                                               *

Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet’in  Banka merkezindeki basın toplantısı izleme ve ona soru sorma fırsatı da buldum.

Kıbrıs dediğimde, Kıbrıs’ta iki taraf arasında bir çözüm bulunması beklentisinde olduklarını söyledi.

Onlara göre Kıbrıs konusu çözüme kavuşmalı ve ‘Euro’ adanın tümünde kullanıma girmeli.

Elbette ki bu bir dilek.
Ama şunu da not etmekte yarar var.

Başkan Jean-Claude Trichet olsun, diğer yetkililer olsun, ‘Kıbrıs’ denildi mi çok hassas ve dikkatli konuşuyorlar.

Yanlış anlaşılmalara neden olmak istemiyorlar.

Tek söyledikleri Kıbrıs konusuna çözüm bulunması gerektiği..

Ama bu nasıl olacak?